Özet: Bir Gece Masalı 17.Bölüm izle Full 24 Aralık 2024 tarihli atv dizisi tek parça ve hd olarak reklamsız ve keyifle Bir Gece Masalı son bölüm izle meniz için burada. Yayınlandı: 24/12/2024
Hayati Yavuzer demiş ki; İlk bölümlerdeki o samimi aşk atmosferi giderek zayıfladı. gençler arasında yeni salınımlar sağlayacaksanız romantizmi sıradanlaştırmadan yeni açılımlar yaparsanız iyi olur. Ay Ninnileri (2005) isimli kitabımdan bir şiir kaydediyorum. Gergin oldukları bir sahnede, Mahir efkarla okursa iyi olur diye düşünüyorum. Başarılar.
senden sonrası
hercâî bir rüzgârla kesildi sevda yolu
gerçeğin kör hançeri kanattı yaramızı
engeller çıktı yüze, durmadan dizi dizi
kaybettim rüzgârlarda savrulan saçlarını
hüznüme merhem saydım sarp dağ yamaçlarını
yıldızların dilinde kaldı bu aşk masalı
yoksunum dayadığım başımı omuzundan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
yalnız dağ başlarında yanan iki ateştik
vuslatsız gecelerin şafağı hep uzaktı
yıldız aydınlığında ne kadar söyleşirdik
sevdanın buğusuydu başımızdan savrulan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
bir sevda anıtıydı yediveren gülleri
ellerinde yeşerdi tek tek bütün fidanlar
ve sarı güller kadar dipdiri bir sevdanın
başı öne eğildi buruk geceler gibi
ayrılık dudaklarda yakıcı baldırandan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
savrulduk ötelere göçmen kuşlara uyup
kıydı sahiller aşka, her deniz tuttu bizi
önce bağrına bastı, sonra unuttu bizi
yangınlara vurmuşuz, durmuş takvimde zaman
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
dağların yalnızlığı sığmıyor gecelere
bir mum, bir damla alev, bir katre zehir gibi
içimdeki ışıklar bir yanıp bir sönüyor
bir girdabın içinde çalkalanıyor ruhum
elde ne kaldı, söyle, unutkan aynalardan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
ne kadar yıldız varsa gökyüzünde parlayan
içime boşalıyor her gece sağnak sağnak
sonra acı bir deniz ve hırçın dalgalarda
suların söylediği artık aşkta son durak
hüsran vurur nabzımda durmadan, hiç durmadan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
yağmur soylu bir veda kurudu gözlerimde
gidiyorsun, unuttun, ellerin kaldı bende
özlem geceleri ay ninniler söyleyende
gidiyorsun, bakışın bambaşka diyarlardan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
bir bardaktan içtiğim dupduru suyumdun sen
ruhumu yasladığım sıcak bakışlı kadın
firûze bir sevdanın kapandı kapıları
yılgın zamanlarımı sen dinlendireceksin
sensiz bütün satırlar silindi sayfalardan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
(17 ağustos 2003/ istanbul)
senden sonrası
hercâî bir rüzgârla kesildi sevda yolu
gerçeğin kör hançeri kanattı yaramızı
engeller çıktı yüze, durmadan dizi dizi
kaybettim rüzgârlarda savrulan saçlarını
hüznüme merhem saydım sarp dağ yamaçlarını
yıldızların dilinde kaldı bu aşk masalı
yoksunum dayadığım başımı omuzundan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
yalnız dağ başlarında yanan iki ateştik
vuslatsız gecelerin şafağı hep uzaktı
yıldız aydınlığında ne kadar söyleşirdik
sevdanın buğusuydu başımızdan savrulan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
bir sevda anıtıydı yediveren gülleri
ellerinde yeşerdi tek tek bütün fidanlar
ve sarı güller kadar dipdiri bir sevdanın
başı öne eğildi buruk geceler gibi
ayrılık dudaklarda yakıcı baldırandan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
savrulduk ötelere göçmen kuşlara uyup
kıydı sahiller aşka, her deniz tuttu bizi
önce bağrına bastı, sonra unuttu bizi
yangınlara vurmuşuz, durmuş takvimde zaman
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
dağların yalnızlığı sığmıyor gecelere
bir mum, bir damla alev, bir katre zehir gibi
içimdeki ışıklar bir yanıp bir sönüyor
bir girdabın içinde çalkalanıyor ruhum
elde ne kaldı, söyle, unutkan aynalardan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
ne kadar yıldız varsa gökyüzünde parlayan
içime boşalıyor her gece sağnak sağnak
sonra acı bir deniz ve hırçın dalgalarda
suların söylediği artık aşkta son durak
hüsran vurur nabzımda durmadan, hiç durmadan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
yağmur soylu bir veda kurudu gözlerimde
gidiyorsun, unuttun, ellerin kaldı bende
özlem geceleri ay ninniler söyleyende
gidiyorsun, bakışın bambaşka diyarlardan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
bir bardaktan içtiğim dupduru suyumdun sen
ruhumu yasladığım sıcak bakışlı kadın
firûze bir sevdanın kapandı kapıları
yılgın zamanlarımı sen dinlendireceksin
sensiz bütün satırlar silindi sayfalardan
senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân
(17 ağustos 2003/ istanbul)
İlk bölümlerdeki o samimi aşk atmosferi giderek zayıfladı. gençler arasında yeni salınımlar sağlayacaksanız romantizmi sıradanlaştırmadan yeni açılımlar yaparsanız iyi olur. Ay Ninnileri (2005) isimli kitabımdan bir şiir kaydediyorum. Gergin oldukları bir sahnede, Mahir efkarla okursa iyi olur diye düşünüyorum. Başarılar. senden sonrası hercâî bir rüzgârla kesildi sevda yolu gerçeğin kör hançeri kanattı yaramızı engeller çıktı yüze, durmadan dizi dizi kaybettim rüzgârlarda savrulan saçlarını hüznüme merhem saydım sarp dağ yamaçlarını yıldızların dilinde kaldı bu aşk masalı yoksunum dayadığım başımı omuzundan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân yalnız dağ başlarında yanan iki ateştik vuslatsız gecelerin şafağı hep uzaktı yıldız aydınlığında ne kadar söyleşirdik sevdanın buğusuydu başımızdan savrulan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân bir sevda anıtıydı yediveren gülleri ellerinde yeşerdi tek tek bütün fidanlar ve sarı güller kadar dipdiri bir sevdanın başı öne eğildi buruk geceler gibi ayrılık dudaklarda yakıcı baldırandan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân savrulduk ötelere göçmen kuşlara uyup kıydı sahiller aşka, her deniz tuttu bizi önce bağrına bastı, sonra unuttu bizi yangınlara vurmuşuz, durmuş takvimde zaman senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân dağların yalnızlığı sığmıyor gecelere bir mum, bir damla alev, bir katre zehir gibi içimdeki ışıklar bir yanıp bir sönüyor bir girdabın içinde çalkalanıyor ruhum elde ne kaldı, söyle, unutkan aynalardan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân ne kadar yıldız varsa gökyüzünde parlayan içime boşalıyor her gece sağnak sağnak sonra acı bir deniz ve hırçın dalgalarda suların söylediği artık aşkta son durak hüsran vurur nabzımda durmadan, hiç durmadan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân yağmur soylu bir veda kurudu gözlerimde gidiyorsun, unuttun, ellerin kaldı bende özlem geceleri ay ninniler söyleyende gidiyorsun, bakışın bambaşka diyarlardan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân bir bardaktan içtiğim dupduru suyumdun sen ruhumu yasladığım sıcak bakışlı kadın firûze bir sevdanın kapandı kapıları yılgın zamanlarımı sen dinlendireceksin sensiz bütün satırlar silindi sayfalardan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân (17 ağustos 2003/ istanbul) senden sonrası hercâî bir rüzgârla kesildi sevda yolu gerçeğin kör hançeri kanattı yaramızı engeller çıktı yüze, durmadan dizi dizi kaybettim rüzgârlarda savrulan saçlarını hüznüme merhem saydım sarp dağ yamaçlarını yıldızların dilinde kaldı bu aşk masalı yoksunum dayadığım başımı omuzundan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân yalnız dağ başlarında yanan iki ateştik vuslatsız gecelerin şafağı hep uzaktı yıldız aydınlığında ne kadar söyleşirdik sevdanın buğusuydu başımızdan savrulan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân bir sevda anıtıydı yediveren gülleri ellerinde yeşerdi tek tek bütün fidanlar ve sarı güller kadar dipdiri bir sevdanın başı öne eğildi buruk geceler gibi ayrılık dudaklarda yakıcı baldırandan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân savrulduk ötelere göçmen kuşlara uyup kıydı sahiller aşka, her deniz tuttu bizi önce bağrına bastı, sonra unuttu bizi yangınlara vurmuşuz, durmuş takvimde zaman senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân dağların yalnızlığı sığmıyor gecelere bir mum, bir damla alev, bir katre zehir gibi içimdeki ışıklar bir yanıp bir sönüyor bir girdabın içinde çalkalanıyor ruhum elde ne kaldı, söyle, unutkan aynalardan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân ne kadar yıldız varsa gökyüzünde parlayan içime boşalıyor her gece sağnak sağnak sonra acı bir deniz ve hırçın dalgalarda suların söylediği artık aşkta son durak hüsran vurur nabzımda durmadan, hiç durmadan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân yağmur soylu bir veda kurudu gözlerimde gidiyorsun, unuttun, ellerin kaldı bende özlem geceleri ay ninniler söyleyende gidiyorsun, bakışın bambaşka diyarlardan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân bir bardaktan içtiğim dupduru suyumdun sen ruhumu yasladığım sıcak bakışlı kadın firûze bir sevdanın kapandı kapıları yılgın zamanlarımı sen dinlendireceksin sensiz bütün satırlar silindi sayfalardan senden öncesi yalandı, senden sonrası tûfân (17 ağustos 2003/ istanbul)