Cesur ve Güzel 4.Bölüm izle
Özet: Cesur, intikam amacına ulaşmak için planlarını uygulamaya sokuyor. O yaşanan ilk öpücük Cesur adına bir uçurumu, Sühan adına ise bıçak sırtını temsil etse de, yaşanan o anın etkisi ikisinide uzun süre etkisi altına alır. Banu bu öpücük yüzünden Cesur'dan olacağını düşünür. Cesur ile Sühan'ı birbirlerinden uzak tutmak amacındadır ve bu doğrultuda kendince birşeyler yapar. Öbür taraftan Cahide ise Sühan'ın aklına girmeye çalışarak Cesur hakkında şüphe duymasını sağlayacak şeyler yapmaktadır. Sühan bu şüpheleri takip etmektedir. Cesur, geçmişini Tahsin Korludağ'dan alma konusunda kendisinden emin olarak ilerlemektedir. Düşmanının kendisine güven duymasını sağlamak için büyük bir plan yapar. Bu planda kazanan tarafın sadece Cesur olması gerekmektedir.
Yayınlandı: 03/12/2016
Herkese selam, selam Kızlar! DİZİ YORUMU: LaLem’cim yorumuma senin yorumuna yorumla başlıyacağım. Her seferinde olduğu gibi beni yine gülümsettin. Esprilerinin herbiri bir başka güzel ve manalı. Yazdıklarına katılıyorum, yalnız Bülent konusunda yazdıklarına bir ekleme yapmak zorundayım. Bülent benim için de olumsuz bir karakter ve Sühan’ı intikamı için kullanmasını bende çok çirkin buluyorum. Ama bunu Cesur içinde söylemek zorundayım. Sense bu konuda Bülent’i haklı olarak yargılıyorsun ama Cesur’u yargılayan bir tek söz etmiyorsun. Ama bu, sadece sende gördüğüm bir fenomen değil. Çevremdeki çok kişi aynısını yapıyor. Bence Cesur’un Sühan’ı intikam aracı olarak kullanmak istemesi Bülent’inki kadar adice bir davranış. Dediğin gibi: burada bir suçlu var o da Tahsin, kızının hiçbir suçu yok. Bir Ailede biri suç işledi diye bütün aileyi cezalandırmak kan davası gütmek kadar vahşi ve medeniyetsiz bir tutum. İnşallah bir yerlerde Cesur’da bunun farkına varır ve intikamını Sühan üzerinden almaktan vaz geçer. Bunu yapmazsa gözümde Bülent ayarında biri olur. Bu bölüme bakarsak: bölümün ilk kurgusunda büyük bir saçmalık vardı. Rıfat ve Cesur eve girerken ellerini kollarını sallayarak giriyorlar ama Rıfat çıkarken birden evi bekleyen adamlara yakalanıyor. Bu adamların gözü daha önce neredeymiş acaba? Ayrıca Rıfat eve girerken değil evin dışında ve de dışarıya doğru çıkarken yakalanıyor. Bunda ne tuhaflık olabilir ki, eve birini görmeye gelmiş olamaz mı? Bu olay yüzünden kahramanlarımızın öpüşmesi de yarım kaldı. Sühan’ın önce şaşırıp sonra kendi inisiatifiyle öpüşmeye devam etmesine rağmen yine istemiyorum pozlarına girmesi artık komik olmaya başladı. Sühan karakteri sevecen , iyi kalpli, özgüvenli bir genç kadın olarak hoşuma gidiyor ama Cesur konusunda ne istediğini bilmeyen hallerini beğenmiyorum. Banu’nun oyunlarına karşı daha klişe dışı davranmasını beklerdim. Keşke Sühan karakteri bu Yeşilçamvari oyunlara inanan ve sorgusuz sualsiz Cesur‘a kızıp tafra yapan bununla da kalmayarak Bülent’le kıskandırma yoluna gideceğine Cesur’la bu konuda direkt konuşsaydı. O zaman diziye biraz farklı bir hava gelirdi. Ayrıca Sühan’ın bir yandan durmadan Cesur’un kusurunu araması ve bunu alenen söylemesi, durup durup terslemesi ve ona durmadan senin maskeni düşüreceğim demesi diğer yandan onun kendisini öpmesine müsaade etmesi saçma ve hemde şımarıkça geliyor ve Sühan karakterine yakışmıyor. Tabii ki ondan şüphelenip onun hakkında araştırma yapabilir ama bunun da bir adabı muaşereti vardır. Cesur’un bu tavırlara cevabı aynı şekilde saçma. Durmadan sorgulanmasına karşı tavır koyabilir. Her sorduğuna cevap vermek , neyi neden yaptığına, kimi ne zamandan beri tanıdığına dair Sühan’a hesap vermek zorunda değil. Bunu ona söyleyebilir. Cesur’da ta dizinin başından beri, „sen bana aşıksın“ teranesiyle sinir bozuyor. Bu tür bir çekişme Asi dizisinde de vardı ama böyle seviyesiz bir şekilde değildi. İki başrol oyuncusu da bu çekişmeyi durmadan birbirlerine söyleyerek değil hissettirerek sergiliyordu. Kısacası bu dizideki iki başrol karakterinin ergen seviyeli tavırları ileri bölümlerde düzelirse sevinirim. Kıvanç-Tuba ikilisi arasındaki elektrik güzel ve birbirlerine yakışıyorlar ama onların arasında olanlar beni daha etkiliyemiyor. Asi’deki duygusallıkta eksik burada. Bu bölümde Adalet’in de yetimhanede büyüdüğünü öğrendik. Müdürün öldürülmesi onunla ilgili galiba. Bu Adalet’e taciz veya şiddetle ilgili bir cinayet olabilir diye düşünüyorum. Diğer bir ihtimalde Tahsin’in kimliğini bilen ve bunu açıklıyacağından korkulan biri olduğu için müdür öldürüldü diyeceğim ama Belkıs Hanım’ın „suçlular cezasını buldu“ demesi bu ihtimali biraz geri plana atıyor. Öbür taraftan Cesur’un babasıyla müdürün aynı gün öldürülmesi arasında bir bağlantı var gibi. Belkıs Hanım’ın Cesur’la konuştu ve ona „suçlular cezasını buldu“ dedi diye öldürülmesine bir türlü mana veremiyorum. Hele daha Cesur’un kim olduğu bilinmeden. Cahide’nin çocuk kurgusu kötü bir şaka gibi ama , bu tür kurguları ciddiye alanalar için eğlendirici olabilir. Borsa kurgusu çok iyiydi. Sühan Rıfat’ın hırsızlıktan polis teşkilatından atıldığını öğrenmesi iyi olmadı. Soyulan ev çevresindeki kamera kayıtlarında Rıfat’ı gördü büyük bir ihtimalle ve evisoyanın o olduğunuanlıyacak gibi. Tabii son duydukları onu önce daha önemli şeyleri incelemeye mecbur etmezse. Yorumuma burada nokta koyuyorum. Eksiklerimi belli sevgili AYŞE tamamlar. Herkese sevgiler.
SELİN demiş ki;
LaLem’cim selam. Her şeyden önce nazlanmadığımı bilmeni isterim. Tahmin ettiğin gibi, çalıştığım kuruluş adına bir çok noel kutlamalarına katılmak zorunda kaldığımız için vaktim oldukça kıt. Konu noel kutlamalarına gelmişken senden bir ricam var : lütfen bu konuyu ne sebeple olursa olsun alay konusu yapma. Noel kutlamaları yabancı icatları değil milyonlarca insan için özel ve ruhani değeri olan, hrisiyanalemiin en büyük dini bayramı. Biz müslümanlar nasıl peygamberimizin doğumunu kutluyorsak, onlarda bunu yapıyorlar. Ayrıca İsa Peygamber müslümanlar tarafından kutsal kabul edilen 40 peygamberden biri ve hatta Musa Peygamber’le birlikte tek tanrılı dinin kurucusu olarak özel bir yeri var. Eğer biz dini değerlerimiz ve bayramlarımızla alay edilmesini, „yabancı icat“ diye küçünmesini istemiyorsak, bizimde onlara aynı saygıyı göstermemiz gerekir. Bu hem dinimiz icabıdır hemde insan hakları beyannamesine saygısı olan her uygar ve demokrat insanın görevi. Senin bunu neden yaptığını farketmemiş değilim. Kim ne yaparsa yapsın, sen yapmazsan mutlu olurum. Diziye gelince, tabii ki diziyi başından beri seyrediyorum, hem Kıvanç ve hemdeTuba için. Mekanlar ve kadro da güzel. Senaryo sıradan, tesadüfler kumkuması ama iki güzel başrol oyuncusu için seyretmeye değer. Bu arada aklıma Gregory Peck’le ilgili bir anekdot geldi. Bilmem sen onu beğenirmiydin ama ben ona gençliğimde hayrandım. Bence gelmiş geçmiş en yakışıklı aktörlerden biri. Filoloji eğitimi sırasında, okuduğu yüksek okulun tiyatro kolunda bir tiyatro oyunu hazırlayan bir edebiyat hocası, hastalığı yüzünden oyuna katılamıyan bir talebenin yerine birini ararken provaları izleyen Gregory Peck’e gözüne ilişmiş. Onu oyuna almak isteyince „aman hocam bende bu konuda kabiliyetin „k“ sı bile yok demiş. Hoca da „oğlum o kadar yakışıklısın ki, sen parmağını kıpırdatmasan ve oynadığın oyun da manasız , banal bir hikaye olsa bile herkes açık ağızla seyreder demiş. Nitekim öyle olmuş ve bunu farkeden Gregory Peck’te okul sonrası bu yolda devam etmiş; sonrası malum. Kısacası, senaryonun çok eleştirilecek yanı olmasına ve sıradan olmasına rağmen bu iki güzel insanı seyretmek bir zevk olduğu için diziyi seyrediyorum ve seyredeceğim. Vaktim oldukçada yorum yazacağım, bu gün başlayarak. öptüm canım/ BERRAN’cım bende sayfaya nadir girmenin sebebinin hastalık olmamasını umar seni sevgiylekucaklar öperim./ Sevgili AYŞE sayfa oldukça sakin. Seni bu sayfada da aramızda görmek beni de sevindirecektir. Sevgiler.
SELİN demiş ki;
LaLem’cim selam. Her şeyden önce nazlanmadığımı bilmeni isterim. Tahmin ettiğin gibi, çalıştığım kuruluş adına bir çok noel kutlamalarına katılmak zorunda kaldığımız için vaktim oldukça kıt. Konu noel kutlamalarına gelmişken senden bir ricam var : lütfen bu konuyu ne sebeple olursa olsun alay konusu yapma. Noel kutlamaları yabancı icatları değil milyonlarca insan için özel ve ruhani değeri olan, hrisiyanalemiin en büyük dini bayramı. Biz müslümanlar nasıl peygamberimizin doğumunu kutluyorsak, onlarda bunu yapıyorlar. Ayrıca İsa Peygamber müslümanlar tarafından kutsal kabul edilen 40 peygamberden biri ve hatta Musa Peygamber’le birlikte tek tanrılı dinin kurucusu olarak özel bir yeri var. Eğer biz dini değerlerimiz ve bayramlarımızla alay edilmesini, „yabancı icat“ diye küçünmesini istemiyorsak, bizimde onlara aynı saygıyı göstermemiz gerekir. Bu hem dinimiz icabıdır hemde insan hakları beyannamesine saygısı olan her uygar ve demokrat insanın görevi. Senin bunu neden yaptığını farketmemiş değilim. Kim ne yaparsa yapsın, sen yapmazsan mutlu olurum. Diziye gelince, tabii ki diziyi başından beri seyrediyorum, hem Kıvanç ve hemdeTuba için. Mekanlar ve kadro da güzel. Senaryo sıradan, tesadüfler kumkuması ama iki güzel başrol oyuncusu için seyretmeye değer. Bu arada aklıma Gregory Peck’le ilgili bir anekdot geldi. Bilmem sen onu beğenirmiydin ama ben ona gençliğimde hayrandım. Bence gelmiş geçmiş en yakışıklı aktörlerden biri. Filoloji eğitimi sırasında, okuduğu yüksek okulun tiyatro kolunda bir tiyatro oyunu hazırlayan bir edebiyat hocası, hastalığı yüzünden oyuna katılamıyan bir talebenin yerine birini ararken provaları izleyen Gregory Peck’e gözüne ilişmiş. Onu oyuna almak isteyince „aman hocam bende bu konuda kabiliyetin „k“ sı bile yok demiş. Hoca da „oğlum o kadar yakışıklısın ki, sen parmağını kıpırdatmasan ve oynadığın oyun da manasız , banal bir hikaye olsa bile herkes açık ağızla seyreder demiş. Nitekim öyle olmuş ve bunu farkeden Gregory Peck’te okul sonrası bu yolda devam etmiş; sonrası malum. Kısacası, senaryonun çok eleştirilecek yanı olmasına ve sıradan olmasına rağmen bu iki güzel insanı seyretmek bir zevk olduğu için diziyi seyrediyorum ve seyredeceğim. Vaktim oldukçada yorum yazacağım, bu gün başlayarak. öptüm canım/ BERRAN’cım bende sayfaya nadir girmenin sebebinin hastalık olmamasını umar seni sevgiylekucaklar öperim./ Sevgili AYŞE sayfa oldukça sakin. Seni bu sayfada da aramızda görmek beni de sevindirecektir. Sevgiler.
LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Witam dziewczyny. DİZİ YORUMUM: Bu bölümden sonra “korludağ”ın adını “sırlıdağ” diye değiştirmek gerekecek zaar. Mübarek yerde sühan, kemal, şirin ve annesi hariç herkesin bir sırrı var ve ne hikmetse hepsinin sırrı birbiriyle ilişkili. Gerçi bunlarla ilgili sırlarda olabilir, mesela kemal salih in değilde tahsin le adaletin herkesten gizlemek için salih tarafından büyütülen oğulları olabilir;))) Şirin de varsan baksan annesinin ilk sevgilisinden olan kızıdır, çünki bu kadar tatlı ve dürüst bir kız o psikopat salih in kızı olamaz. İnşallah bu son tahminim doğru çıkar! Rıfat ın sırrını da daha öğrenemedik. Bu kadar sır hoşuma gitti mi, gitmedi mi daha bir karar veremedim ama başım falan dönmedi o kesin.Ezel den sonra bunlar sinek vızıltısı. Dizimiz sadece sır bakımından değil, ceset bakımından da oldukça zengin. Dizi başlayalı 4 bölüm oldu, daha şimdiden 4 ü eski ikisi yeni 6 cesedimiz var maşallah. Bu ceset bolluğu yanında katil sayımız oldukça mütevazi. Bunlardan dördü tahsin in payına düşüyor ( 3 alemdarlar ve birde belkıs hanım; salih sadece maşa, asıl katil tabiiki onu azmettiren tahsin), biri hülya ve diğeride adalet in veya abisinin payına düşüyor herhal. Adalet için: “asil görünüşlü, hanım efendi biri” demekle aceleci mi davrandım acaba? Birini öldürmüş olabilir,çok sevdiği belkıs annesininkine ise göz yumdu; hemde ağlaya ağlaya, cidden çok asil bir davranış ;)) Vay anasına bizim sümsük ( sünepe kelimem çalındı , bende çalanın sümsüğünü çalayım bari;)))!) bülent te sühan üzerinden intikam alacakmış. Buna adilik denmez de ne denir? Babası kötüyse kızın günahı ne? Şu bülent i en başta bu sebepten sevmedim, sevemiyeceğim. Sühan- cesur aşkı mehter marşıyla yürüyen yeniçerilerin tarzında, yani iki ileri bir geri ilerliyor, banu sayesinde. Tabii aşklarınaki tek engel bu değil, kendileri de bu aşka engel. Ne demişti güzeller güzeli sühan maviş gözlü ilahımız yüzükten bahsedince:”senin önündeki en büyük engel benim”. O cesur a ve aşka teslim etmek istemiyor kendini, bizim maviş te onu intikamı için kullanmak istediği için aşık olmak istemiyor. Diğer bir engel de bizim entrikacı yengemiz cahide ve onun ajitasyonlarıyla sümsük bülent imiz(ya galiba ben bu sümsük lafını kullanamıyacağım’ fazla düzeysiz bir kelime, en iyisi mıymıntı diyeyim bundan kerri). Sühan cımher haliyle yürek yakıyor pekte zeki ama nedense yengesi cahide nin cesur a karşı ajitasyonlarıyla, banu nun entrikalarına saftirik saftirik, hiç sorgulamadan inanıyor. Sühan dan sonra babası tahsin de cesur u araştırmaya ve baba adının hasan olmasından kıllanmaya başladı. Bakalım baba mı kız mı daha çabuk maske düşürecek! Sühan ın dedektifçilik oyunu orta şekerli devam ediyor. Cesur un maskesini düşüreyim derken yakında babasınınkini düşerecek galiba. Mihriban havlu attı gibi. Bence bu, hindi gibi kabarıp kabarıp bir şey yapamamasından daha iyi oldu. Banu dur durak demiyor valla. Sühan da ona inanmaya hazır zaten yukarda belirttiğim sebeplerle. Bu nedenle bu ikilinin kavuşması dizinin sonuna kaldı. Olsun ama biz, durmadan çekişen ve bir türlü kavuşamayan aşıkların hikayesini seviyoruz dimi? Tabii ara sıra öpüşmeleri şartıyla ;))) Bakalım yeni bölümde kimin hangi sırrını öğreneceğiz ve güzel le cesur didişmekten öpüşmeye zaman bulacaklar mı? ? Benden bu kadar. / Selin cim lütfen gel artık, gözlerim yollarda kaldı. Bırak şu yabancı icadı noel kutlamalarını. Bak iki güzel insan erol simavi ve eşine ait olduğunu öğrendiğimiz 40 dönümlük güzel çiftliğinde bizi ne güzel eğlendiriyorlar. Bu arada çiftlik artık erol simavi ye ait olamaz adam ölüp gitti. Neyse karısı ile sedat a kalmıştır herhal! Erol bunu hürriyeti aydın doğan a sattığı parayla almış galiba ? Görüyorsun ya dizi her yanıyla güzel. Artık nazlanma! En yakın zamanda seni okumak dileğiyle ..... / Berran dost, sen de yine kayboldun ortadan. İnşallah bir sağlık sorunu yoktur yine, seni de yoruma bekliyorum tabii / Ayşe kardeş anne deki aktivitelerinin devamını burada bekliyoruz. Haydin kızlar görev başına!
Ayisigi demiş ki;
EZGI gercekten beyin jimnastigi yaptiriyor dizi,nerdeyse icerde dizisi kadar heyecan ve beyin firtinasi var-:)) Biraz kötülerin fazlalikta oldugu bir dizi. Tek gözüme masum görünen Sirin ve Kemal.
ezgi demiş ki;
Gizemlerle dolu bir bolumdu. Dizinin bu bolumu biterken geride bir suru soru isaretleri birakti. Beyin jimnastigi icin bile bu diziyi izleyebilirim;))) Bence kahya taa en basindan beri Tahsin'in pis islerini yapiyor. Kiziyla esi ne kadar durustse bu adam da aksine o kadar lanet birsey. Suratsiz. Gozunu kirpmadan adam olduren biri baska nasil olabilir ki. Belli ki Tahsin'le Adalet yetimhanede birlikte buyumusler. Yani Adalet, Tahsin'in hayatinda hep var olmus. Hatta Suhan'in annesiyle evliyken bile. Kadin o nedenle icine kapanik ve mutsuzmus. Nisantasi'ndaki sokak kamerasinda Cesur'u taniyan Suhan uste cikayim derken, babasinin karanlik gecmisini ogreniyor. Artik Cesur'u arastirmak yerine babasinin gecmisini ve gercek kimligini arastirsa cok iyi olacak.
Ayisigi demiş ki;
Kafamda deli deli sorular yetimhanenin müdürü 5 mart 87 de öldürülüyor ve ayni tarihte Cesur un babasida öldürülüyor ,bu ikisinin birbiriyle bagi ne? Müdür ölüyor yetimhane müdürü Belkis hanim oluyor.Adalet hapisteki abisiyle Mihriban in görüsmesinden neden bu kadar cekiniyor? Sühan Cesur dan huylandi ya merak ettim sünepe Bülentten neden hic huylanmamis,sonucta adam Tahsin den annesinin intikamini almak icin Sühan a yaklasmis. Yeni bölümde umarim Cesur ezik Bahar hakkinda bir aciklama yapar Sühan a. Yeni FRAGMAN cikmis Sühan babasini arastirmaya baslamis bile,abisine babamizi ne kadar taniyoruz sence diye sorgulamaya baslamis. Ah Korhan bildiklerini Sühanla paylassa ne güzel olur. Korhan babasinin yalanlarini sahte kimligini bildigi halde babasini sevmeye devam etmis ama Sühan in sevmeye devam edicegini sanmiyorum. Adalet in bir sirrina daha sahit oluyoruz,adam öldürmüs.
Ayisigi demiş ki;
Sirlarla dolu bir bölümdü,her taśin altindan bir sir cikiyordu. Cok hareketli bir bölümdü basim döndü valla,sirlar,entrikalar,katiller.Korludag ciftliginde mutfaginda calisan o üc dedikoducu kadinlar nerden cikti anlamadim gitti? Gecen bölüm yoktular hem ne gerek var o kadar calisana-:)) Sühan a bravo gayet akilli cikti,Rifat in arabasina bakip onun eski bir polis oldugunu bir cirpida anladi. Ama ne kadar akilli olsada Cesur tereyagdan kil ceker gibi tablolari cekip aldi sonucta-:)) Sühan otelde Banu nun Cesurla ayni odada kalmadigini ögrendiginde sevincten dans ederken cok tatliydi. Yalniz Banu Cesur a deliler gibi asik,neden baskasiyla evlenip cocuk yaptigini anlamadim gitti. Off zilli Banu Cesur ve Sühan arasinda kara kedi gibi-:(( Birde cok ucuz bir kadin havasi var,sevemedim kendilerini. En cok sevdigim replik ve sahne Banu der ki Cesur basit seylerden hoslanir. Sühan der ki Banu ya bakip "onu anladim". Banucum senden basiti var mi acaba? Madem Cesurla bu intikam yoluna beraber ciktilar o zaman adama destek olsun köstek degil. Bu kadinin Cesur un arkasindan cevirdigi entrikalar Cesur u zor durumda birakicak . Sünepe Bülent in Sühan i sevdigi falan da yokmus bu bölümde bunu ögrendik. Zaten Sühanin aklina sasayim insan babasinin düsmaninin oglunu hayatina sokar mi? Adaletin gecmisinden birseyler ögrendik,kimsesizler yurdunda yetismis,Tahsin de öyle yetimhanaden gelme. Tahsin nasil igrenc biri ya Cesur un dedesi ve büyükannesinin diri diri yanmalarina göz yummus. Tahsin de kizi Sühanda Cesurdan iyice huylandilar,Sühan Cesur un maskesini indirecek mi bakalim. Tahsin Cesur un annesinin bakim evinde kaldigini ögrendi acaba kadini gidip görse tanir mi? Sirin in babasi acaba Tahsin icin kac adam öldürdü simdiye kadar? Böyle sessiz caninin nasil böyle tatli kizi ve efendi karisi olur? Yazik ne Sirin nede Sühan babalarinin pis yüzlerini bilmiyorlar... Valla Sühan dan korkulur Rifat in polislikten hirsizliktan dolayi atildiginida ögrendi,Cesurla Rifat in yillardir tanistiginida ögrendi,birde son sahnede kulak misafiri oldugu seyler,Cesur un intikam oyununda bir hayli zorlanacak gibi. Bir hayli acik verdi,o Rifat i da hic sevmedim beceriksiz ve agzi SIKI biri degil gibime geldi. Merak ettim Cesur un babasinin Tahsinle flasback sahnelerinde Cesur bu olaylari kimden nerden ögrenmis? Cesur un babasida cok safkolik mis yaw,sen asker arkadasi Tahsin e tablolari saticagim ailemi kurtaracagim demis ama Tahsin masallah ben zengin olacagim deyip adamin herseyine konmus! Borsa oyunundan da en karli cikan Kemal oldu-:)) Zaten Cesur demisti Korludaglilar tek bir kurus kazanmiyacaklar-:)) Sühan i bu bölümde izlemek ayri bir zevkti,güzelligi,giydigi kiyafetler mavi sapkasi o mavi gözlükler ve güzelligi kadar cokta zeki bir kadin,cok iyi gözlemliyor,detaylarla ilgileniyor. Onu sevmemek imkansiz. Bu bölüm Sühan Cesur u Banudan bir hayli kiskanip Cesur a posta koydugu sahneye bayildim,tabii Cesur da Sühan i Bülentten kiskandi durdu-:)) Bu dünya TATLISI ikili birbirlerini kiskansin dursunlar-:)) Cesur da öpücükten sonra Sühandan bir hayli etkilendi,hem intikam oyunlari pesinde ama akli da devamli Sühanda.Simdi merak ettigim Sühan bu duyduklarindan sonra Cesurla birlik mi olacak babasina karsi yoksa sevgili babasini Cesur a karsi koruyacak mi? Bu arada Korludag Polenezköy de cekiliyormus,gercekten harika güzel bir yer,ciftlikte ünlü adam Erol Simavi ve sosyetik karisi Belma hanima aitmis.
Batyr demiş ki;
Melek esra erol programyn ajany