İçerde 5.Bölüm izle
Özet: Melek, Sarp hakkında şüphe duymaktadır. Bu duyduğu şüpheleri kesinleştirmek ister. Eğer Yusuf'a bilgileri ileten kişinin Sarp olduğundan emin olursa bunu Celal babaya gidip söylemek mecburiyetindedir. Sarp, Necip'ten kardeşinin hala yaşıyor olduğu bilgisini alınca büyük mutluluk duyar fakat Necip evde yangın çıkarıp ortadan kaybolmuştur. Sarp, Celal'in önemli misafiri olan Akın Işık ile beraber önemli bir nakliye işi yapacakları bilgisine ulaşır. Bu defa kesin olarak Celal'in sonunu getireceğini ve kardeşine kavuşacağını zannetmektedir. Bunlar yaşanırken Füsun'un iş yerinde Barış isimli birisi çalışmaya başlar. Füsun'un anne gibi şefkatla yaklaştığı Barış aslında kimdir ? Celal adına çember daralırken, bir plan yapan Melek, Sarp'ın Yusuf için çalışıp çalışmadığını öğrenebilecek midir ?
Yayınlandı: 19/10/2016
aga dizi güzel ama kitleye bak çok toxic
♥ ♥ demiş ki;
Çukurdan sonra izlediyim en güzel dizi dirim ama 39 bölümde bitmeseydi♥ ♥
Spoiler içeren bu yorumu okumak istiyorsanız buraya tıklayın.
Berran demiş ki;
Sevgili Ayse Arkadas, gecmis olsun dileklerine tesekkürler:-) Öksürük dvm ediyor Bir Tertip Antibiotik bitti.tekraryazmadi simdi destekleyici surup kullaniyorum.Achhhh...takma kafana ...O degismez..Bu sayfalarda kimler geldi gecti o hic degismedi.Hala tahriklere dvm ediyor.Gecenlerde ara sira baktigim Paramparcada bir begendigim oyuncu hk.fikrim yazdim.Hemen KÖRDÜGÜMÜ örnek verdi(Ayrica kendiside BOTOX yaptirmis olan oyunculari sirasi geldiginde elestiren biridir).....Ordakileride begenmemisiz diye.PESSSSS :::dogrusu Yawwww...sananeeeeee...??O benim keyfim.v e bilecegim bir hususkimseyi ilgilendirmezzzzzz... Belirttigin gibi;KABAK TADI VERDI:-() Tabii IGNORE ye dvm!!!!NRW den kucak dolusu sevgiler,selamlar vede saglikli günler :-)
ayşe demiş ki;
Berran arkadaş aramıza katılmana sevindim, hastalığına üzüldüm çok geçmiş olsun. Selin senin eşine de geçmiş olsun ve beklenen yeni birey için gözün aydın. Yorumunu yine keyifle okudum. Lalem arkadaş bu senin yorumun içinde geçerli. Bu başka nickle yazanları kınayıp devamlı başka başka niıckler kullanarak sizin gurubu (sizin diyorum kendimi daha sizin gurubunuzdan sayacak kadar kıdemli hissetmiyorum) adım adım takip eden arkadaşa verdiğin cevap cuk oturmuş. Sanki başka işi ve amacı yok gibi. İdeefix olmuş galiba. Selin arkadaş bunun sebebini daha iyi açıklar ama benim bir tahminim var - sizin muhabbetinizi çekemiyor- olabilir. Kendi hikayesinin yalan olduğundan çıkarak sizin hikayenize yalan diyen bu arkadaş yazılanları bile dikkatle takip etmiyor belli. Bu sayfalarda tesadüfen buluştuğunuz iddiasıda saçma. Binlerce kişi tarafndan dünyanın her yerinden girilebilen bir sayfada yazan birini görüp ona seslenerek kontak kurmaya tesadüf denilemez. Tesadüfler çaba veistek dışı oluşur. Sizin kaderlerinizde aynı değil. Bunu nasıl iddia edebiliyor anlamadım. Hepinizin hikayesi değişik. Aranıza alsanız belki durum değişir. İzmirde yaşadığını iddia eden bir kişinin, İzmirde ayrı semtte otursalar bile aynı liseye gidebileceklerini imkansız gören bir insan değil İzmirde Türkiyede bile yaşıyor olamaz. Yoksa Türkiyenin en gelişmiş şehrinde şu anda bile her semtte bir lise olmadığını ve onu bırak yerleşme sistemi denilen saçma sistem nedeniyle bazı öğrencilerin kendi semtindekilerle asla bir araya gelmemediğini, yani başka başka semtlerden gelenlerle okuduğunun olağan olduğunu bilirdi. Bu durum Eskişehirdede aynı oradan biliyorum. Arkadaşın amacı belli ama kabak tadı vermeye başladı. Selin ve Berran haklı aslında ignore etmek en iyisi. Nürnbergten selamlar.
Berran demiş ki;
BU Yorumumuda sevgili LaLemcanin tavsiyelerinie katildigimi yazmak icin yapmak istedim.Ancak okunulanlardan Kendsinin "YORUMCU"niklinin buna ihtiyaci olmadigi anlasildi. Zira "YAZMAK" zaten onun isi !! Bizim zamanimizda EDEBIYAT Derslerimiz ve hocalarimiz ennnn iyilerindendi.Ve daima büyük harflerle alti cizilerek yazilmistir.Bunun yani sira bol-bol okumak ve bolbol yazmak!!! Nachwuchs konusunda Tiyatrocular uygun zamani bulmalari cok dogru. Kücük kizina yüklenmiyorsun dimi?? Unutma onlar (evlatlar) FIL'ler gibi asla! unutmazlar:-))))))))HAYIRLISI!!! Izmirin tüm Liselerine selam ve onlarin büyüklügü kadar (ITK da dahil )sevgilerimle ÖPÜYÜRUM SIZLERI*_*
Berran demiş ki;
Herkese selam, Hi Mädels ve SEvgili LaLemcan:-) Gecmis olsun dileklerine coook tesekkürler canimm!!!Yoook canim hic öyle bir niyetim yoktu.Saedece sen ara- sira bazi sordugum eski semtleri "ben SELIN kadar hatirlamam filan demistin.O masallah TARIHCELERI ile biliyor. Mesela bizim SADIK BEY KÖSKÜnü orasi bizim WORKSHOP Atölyemizdi. Ve hatta Her 10 Kasimda ATAMIZI anarken YUNUS EMRE ORATORYOSUNU orda söylerdik.O Kösk ve o günün önemine dair SELIN cim kendisinden hikayeler anlatmisti..Mesela ATAmiz orayi hangi sevdigi hanim icin yaptirtmis....Ayrica biz Konservatuarla veya Karsiyka Koleji ilede gemeinsam projelerimiz olurdu. Yazdiklarin tamamen dogru(100%)Biz hep ayri Liselerden gelmemize ragmen bazi Hocalari hepmizin derslerine girerdi.Bunda yadirganacak durum yok.Keske simdide öyle imkanlar mevcut olsa statt IHO yerine:-()SELINCIMLE ilkgöz agriliginiz NÜANS farkli .Ich mag dich auch sehr Yoldascan :-)) Bu arada o nasil? onada mutlak selam ve sevgilerimi iletiver Lütfeeen!!Cok Öpüyorum
LaLem demiş ki;
Sevgili „okuyucu nikli yorumcu“, izmirli bir üniversite öğrencisi olarak bizden çok genç olmana rağmen bizim yaşadığımız yıllarda izmir merkezdeki lise sayısını bilmemen biraz kültür zayıflığına işaret değil mi? İstersen bahaneyle bir incele. Kolaylık olarak benden birkaç bilgi, Bizim zamanımızda, yani 1960-1970 arası izmir merkez nüfusu 440-550 bin arasıydı (il nüfusu 1,2 milyon) ve maalesef toplam 10 lise vardı. İzmir in neresinde yaşarsa yaşasın insancıklar bu on liseye gitmek zorundaydılar. Şu anda izmir in toplam nüfusu yaklaşık 4,2 milyon bunun 3 milyon dan fazlası merkez sınırları dahilinde yaşıyor ve bu sınırlar içinde 42 lise veya dengi okula gitmek zorunda, yani oran pek farklı değil. Bize gelince , biriddia dabulunmadan önce yazdıklarımızı iyi oku! bizlerden hiç birimiz aynı liseye gitmedik. Bunu nereden çıkardın. Ben namık kemal lisesinden mezunum, selin izmir kız lisesinden berran izmir özel türk kolejinden, hülya yanlış hatırlamıyorsam karataş lisesinden.“Selin in okulundaki edebiyat öğretmeni bizede geliyor du“ demek benim başka birokulda olduğuma işarettir türkçede vesenin izmirli bir üniversiteli olarak türkçeyi güzel biliyor olman gerek, hemde yazar olmaya soyunan biri olarak. Aynı yaştaolmak konusuna gelince: almanya da 3 milyona yakın tür yaşıyor ve bunun 280 bin kadarıbizim yaşımızda. Egeli göcmensayısının 200 bin olduğu tahmin ediliyor Bu 280 bin aynı yaştaki 200 bin egeli arasından 4 kişinin dünyaya açık bir sayfada buluşması o kadarda imkansız olamaz. Dünya küçüktür derler ve hakiki hayatta bu tesadüften daha şaşırtıcı tesadüfler vardır.Mesela izmirde evleri aynı semtte olup paralel caddedeoturan ve aynı liseyi bitirip burada üniversite okumaya gelen iki kişinin orada değil burada tanışıp evlenmesi gibi (kendimden bahsetmiyorum). Eski türk filmlerine çamur atmayalım lütfen. Onlardakitesadüfler şimdiki dizilerdeki tesadüflerin yanında masum kalır. Başka diziyi örnek vermeyebile gerek yok bu diziyebakmak yeter! Haa ne tesadüf , seni de sadece bizimgrubu takip yazılarında okuyoruz. Birde diziye yorum yazdığını, hiç olmazsa bu dizideki imkansız tesadüflere değindiğini görsek mutlu olacağız. İmkansız veyalan konularına gelince: ya anlattıklarımızın yalan olduğunu „ somut delillerle(tahminlerle değil) ispatla, ya da sonsuza kadar sus! Ayrıca bizim yazdıklarımızı okumak zorunda da değilsin! Berlinden sevgiler!
okuyucu demiş ki;
ne güzel tesadüfler yaşanıyor hayatta. sen aynı ilde yaşa, aynı yaşta ol ve gel burada buluş. üstüne üstlük aynı liseye git. hem de çok farklı semtlerde yaşadıklarını söyledikleri halde. izmir o zamanlar köy müydü acaba? tek lise varsa olabilir tabi ki. kaderleri o kadar çok bağlı ki bu grubun!! grup halinde kaybolup, grup halinde ortaya çıkıyorlar. bu kadar tesadüflerin yaşanması harika bir şey. ama tesadüflerin bu kadarı da insana eski türk filmlerini hatırlatıyor. onlar kadar imkansız, onlar kadar yalan.
LaLem demiş ki;
Selam berran dost ve çok geçmiş olsun. İnşallah artıkdüzelmeye başlamışsındır ve inşallah o öksürük benimki gibi uzun sürmeaç Geçen sene bir grüpten sonra 3-4 ay öksürükten kurtulamadım. Bizim cephede daha vbebek yok. Onlar çok yoğunlar, bir yandan tiyatro projesi diğer yandan çiftlikteki işleri. Bakalım hayırlısı. Ama yanımdaki kızımın sözü var evlenir evlenmez hemen bebek yapacak. Selin cin geldi yine bizim pabuçlar damda ;)))) Sanki benimle tur atamaz, okul anılarınızı yadedemezmişsin gibi, benimde izmirli olduğumu unuttun galiba ;)))) Neyse hastasın fazla yüklenmiyeyim!! Aramıza katıl da nasıl katılırsan katıl. Bu sefer seni öpmiyeyim grip bana da bulaşmasın!/ Yorumcu arkadaş , peşinen iltifatlarına teşekkür ederim. O repliklerdeki yanlışı şöyle izah edebilirim: Sarp ın “„demek bu kadar kolay vazgeçiyorsun?“ cümlesinin sorusuna doğru türkçeyle cevap verenin cevabı ya „evet kolay vazgeçiyorum, çünki bla bla … veya „kolay vazgeçmiyorum ama vazgeçmem gerekiyor çünki bla bla bla „ olmalıdır. Çünki Sarp ın cümlesinde vurguladığı temel düşünce melek in kolay vazgeçmesidir. Melek in verdiği cevap „insanlardan bir çok şeyden vazgeçebilir sarp“. cevabı bu sorunun cevabı değildir. Melek ın cevabının temel düşüncesi genel olarak insanların birçok şeyden vazgeçebildiğidir. Sarp ona insanlar vazgeçemez v.s düşüncesi içeren bir soru sormadı ki? Umarım ne demek istediğimi anlatabildim. . Türkçemizin düzgünlüğü konusuna gelince bizler aynı çevrede ve devrede liseyi bitirmiş insanlarız. Aynı kuşaktanız. Mesela selin in okulundaki edebiyat öğretmeni bizde de edebiyat derslerine giriyordu. Bunun ne önemi var diyeceksin. Önemi var çünki dil egitimimizin seviyesi aynıydı. Aynı üsluplarla yazmayı öğrendik. Aynı çevrede yetişmiş olmak bile dilimizdeki özelliklerin benzerliğinin sebebi. O devirlerde türkçe ve edebiyat eğitimine çok önem verilirdi. Ve biz televizyon olmadığı ,için çok okuyarak büyüyen bir nesiliz. Çok okumak bir dili güzel öğrenmenin ve kullanmanın temel taşıdır. Bizler ayrıca çokta yazan insanlardık. Bilhassa gurbette yaşayanlar. Ben her hafta en az üç mektup yazardım memlekete. Senin nerede türkçeyi öğrendiğini bilmiyorum. Ama bizler gibi türkiye de öğrenmediysen ve hatta liseyi türkiye de bitirmediysen türkçeye bizler kadar hakim olman biraz zor. Ben kendi çocuklarımdan biliyorum ki onlara bu konuda çok yardımcı olduğumuz ve onlara da çok okuma alışkanlığını aşıladığımız halde hep biraz eksikliler. Onun yerine tabii ki almanca ya ana dilleri gibi hakimler. Sana çok kitapokumanı ve fırsat buldukça yazmanı tavsiye ederim. Mesela buraya yorum yazarak başlıyabilirsin. Nikin yorumcu ama daha bir yorumunu okumadım;)) Gerisini de selin hanım yazsın! O daha düzgün yazdığına göre ;)))))) Berlin den selamlar.
yorumcu demiş ki;
Lalem hanim yorumlarinizi cok begeniyorum ama son yorumunuzun sonunda kritik ettiginiz repliklerdeki yanlis ne anlamadim. Sizin ve gurubunuzun ve özellikle selin hanimin türkcesi cok düzgün. Türkcemin sizin gibi olmasi icin ne yapmami tavsiye edersiniz? Saygilar.
Daha Fazla Yorum