logo

İçerde 4.Bölüm izle

Özet: Sarp'ın polislik yerine Celal'in yakın adamı olmasından ötürü çok büyük üzüntü yaşayan Füsun, bir gün aniden fenalaşır ve kendinden geçer. Eylem acil olarak Füsun'u hastaneye götürür. Bu olaylar yaşanırken Sarp ormanda olan bitenlerden sonra Yeşim'in şöförü olması için Celal tarafından görevlendirilir. Kendine gelir gelmez bu verilen görevi yapmaya başlar. Melek'e karşı boş olmayan Davut, kendisini Sarp ile beraber göl evinde gördüğü günden beri Sarp'a karşı gıcık gitmektedir. Melek'e karşı bu konuda bir harekette bulunmayı düşünür. Füsun'un rahatsızlanarak fenalaşması üzerine annesine daha fazla acı vermek istemeyen Sarp, kendisini verilen görev ve annesi arasında ikilemde kalmış hisseder. Bu durumu anlayan Yusuf müdürün yeni bir planı mevcutur.İçerde son bölüm izle dizi yayınlandıktan sonra sitemizden canlı olarak izleyebilirsiniz.
Yayınlandı: 12/10/2016
ehe demiş ki;
canan okudugunu anlamayanı gordum de ızledıgını anlamayan ılk kez goruyorum
10 ay önce
5   3

azat demiş ki;
reklamalar kinodan sowatyalay. lutfen reklam vermeyin
3 yıl önce
2   0

Spoiler içeren bu yorumu okumak istiyorsanız buraya tıklayın.


LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Kızlar selam! Selin cim şükür kavuşturana! Kördüğüm dizisinin 29. bölüm sayfasında yazını görmüş ve “Yaşasın! hip hip hurra! urra, urray! ole, ole! alssayha! yuppie yuppie yeh! Jeppie! hoera! ura! selin cim gelmiş” diye başlayan bir hoşgeldin yazısı yazmıştım. Ama bu yazımda seni iki nikiyle birlikte sevgi dolu sözlerle karşılayan üniversiteli kızımıza da şükranlarımı belirttiğim için bu yazım yayınlanmadı. Bende burada şansımı deneyim dedim. Vallahi selin cim seni sanal dostluktan atmama çeyrek kalmıştı ! Şimdi kendini affettirmek istersen, bana hemen, bu kadar zaman neredeydin? neler yaptın? ve nasılsın? anlatacaksın! Yorum yazma konusuna gelince: ben senin için ve seninle birlikte yorum yazmak ve seninle kontakt halinde olmak için bu sayfalara girdim ve bunu hep yazdım. Bu durum bundan böyle de aynen devam edecek. Bir iki kişi bu durumu yanlış değerlendiriyor diye bundan vazgeçip ne onların ekmeğine yağ sürmeye niyetim var ne de seninle bu sayfalarda diyaloğumu kesmeye, duyurulur!!! Ayşe arkadaşta aramıza katılmış ne güzel. Berran dost ta yorum yazmasa bile ara sıra buraya gelip en azından bize yine güzel sözler aktarır herhalde. Hülya dan ne haber onu bilmiyorum. Artık başka bir dizi başlayıncaya kadar burada buluşalım derim. Şimdi birazda diziyle ilgileneyim diyorum: DİZİ YORUMUM: Yorumuma başlamadan önce senin yorumuna yorum: Yorumun benim içinde ayşe arkadaşın dediği gibi “sıradışı ve rakipsiz” ama senaristleri “senaristlerin seyirciyi bunu farketmiyecek kadar salak bulduklarına bir işaret“ diye paylamana karşıyım, çünki mesela ben o senin yazdığın tezatı, senden okumadan önce farketmeyen salak seyircilerden biriyim. Senden başka farkeden de yok zaten gördüğüm kadarıyla. Böyle seyirciye böyle senaryo! 3 yaşında kaçırılan mert in kaçırıldığı ana kadar oynadığı oyuncağı unutması ama kaçırıldığı anı ve o andan itibaren yaşadıklarını detaylı olarak hatırlaması konusunda yazdıklarına benden de tam tasdik ve çocukların anı depolaması konusunda verdiğin bilgilere teşekkür. Bu arada farkettin mi , oyuncağın melodisi almanların meşhur noel şarkısı „stille nacht, heilige nacht“. Gelelim benim yorumuma: dahiyane bir senaryoyla karşı karşıyayız. Bu dizide görüldüğü kadarıyla bir mafya babasıyla onu yıllardan beri, sadece görevi gereği değil tahminen şahsi sebeplerdende, demir parmaklıklar arkasında görmek isteyen bir polis müdürünün savaşı anlatılıyor. Bu savaş içinde her ikiside karşı kaleye bir casus sokuyor. Ben dahil hemen herkes, dünyanın neresinde olursa olsun mafya nın polis teşkilatında satın alınmış adamları olduğunu ve mafya yla savaşma cesaretini gösteren polis birimlerinin de çeşitli metodlarla mafya ya adam sızdırdıklarını biliyoruz. Bu nedenle buraya kadar herşey normal. Ama bundan sonra işler karışıyor. Bu herkes tarafından bilinen metod burada daha rafine bir hale getirilmiş. İki tarafta aynı anda ve ne inanılır tesadüftür ki !!! iki birbirinden ayrı büyümüş, aralarında beş yıl yaş farkı olan ama buna rağmen aynı anda polis akademisinden mezun olan iki kardeşi bu iş için kullanıyorlar. Kardeşlerin aralarındaki yaş farkına rağmen aynı anda mezun olmasının mümkünatı ise birinin yaşının 3-5 yaş büyütülmesi olarak izah ediliyor ve biz akıllı seyircilerde (ben değil) buna inanıyoruz. Ne de olsa ülkemizde yaş büyütmek (bilhassa yaşı küçük kızları evlendirebilmek için) olağan bir durum. Ben değil dedim çünki olayı biraz mahkeme edince ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: bir kişinin polis akademisini bitirmesi için belli bir okul eğitimi görmesi gerek ve bunun içinde bu iki kardeşin aynı anda okula başlaması gerek. Bu da 3 yaşındaki mert in yaşının 4 yaş büyütülüp 7 yapılması demek. 13 yaşındaki birkızı 16 yaşında göstermek kolayda 3 yaşındaki birçocuğun yaşını 7 yapsan bile buna kimseyi inandırmak ve bu çocuğun okula gitmesi mümkün değil. Sadece ben değil bizim dizikolik komşu çocuğu bile buna gülüyor. Mert i sahte diploma ve evraklarla polis teşkilatına soksalardı, bu daha inandırıcı olurdu. Verilen sinyallere ve yapılan yorumlara bakılırsa bu tesadüfler dahada artacak. Eylem le melek kardeş olabilirler, melek le davut ona keza. Sonunda celal le yusuf bile kardeş çıkabilirler ve dizi sonunda çalıştıkları teşkilatları bile birleştirip beraber kardeş kardeş çalışırlar. Görülmemiş bir tablo değil bu! Yorumculardan biri nin de yazdığı gibi davut karakteri ezel deki psikopat öldürme makinasının kopyası gibi. Bu oyuncuya bu rol yakışıyor. Rol yakışması konusu açılmışken erkek kadro yedisinden yetmişine iyidekadın oyuncu kadrosu zayıf. Şimdi birde şener şen ekibe katılacakmış diyeduydum. Kadın kadroyu da biraz kuvvetlendirseler iyi olacak. Ayşe arkadaş eylem ve melek konusunda yazdıklarına katılıyorum. Bende Celal in, füsun un kapısında gördüğü mert e bu denli kızmasını da mert in bundan tedirgin olmasını da anlıyamadım. Sevin arkadaşın yazdığı gibi mert eylem in polisiye haberler yaptığını ve oradan arkadaş olduklarını söyliyebilirdi. Celal in buna bu kadar kızmasına, mert in şaşırmamasına da şaşırıyorum. Gittiği ev nihayetinde sarp ın evi ve sarp ta celal in adamı, düşmanı değil. Hatta onun evine girip çıkması celal için yararlı bile olabilir. Diğer bir saçmalıkta eylem in mert e sarp ı vurduğu için kızması. Sarp nihayetinde polis ve sarp bir mafya elemanı. Görevi icabı vurmak zorunda kalabilir. Mert, füsun ve eylem li sahneleri beğeniyorum. Çok sıcak ve duygulandırıcı. Mert melek sahneleri ona keza. Melek, sarp ilişkisi de güzel işleniyor. Bakmaya devamedeceğim kesin. Herkese iyi pazarlar.
16.10.2016 - 17:42
2   34

ayşe demiş ki;
He Meiden, selam Selin, hoşgeldin. Yorumlarını özlemiştim. Yorumun herzamanki gibi sıradışı ve rakipsiz. Zevkle okudum ve tamamen katılıyorum. Benim gördüğüm bir saçmalıkta Mertle Sarpın resim konusunda yaptıkları kavga . Mertin sırf kaybolan kardeşinin resmini yanında taşıyor diye Sarpı Celalin yanına kardeşini bulmak için girmekle suçlaması saçma, hemde polisteki dosyada Sarpın kardeşinin öldüğü yazılı olduğu halde. İnsan kardeşinin resmini yanında taşıyamaz mı? Sarpında Mertin o resmi bulmasından rahatsız olması saçma. Çünki Mertin Celalin adamı olduğunu bilmiyor. Bilseydi veya o konuda bir şüphesi olsaydı anlardım. Ezele benzer birşeyler yapmaya çalışıyorlar ama olmuyor. Geçen bölümde yaralı Sarpın onu olay yerine gönderen Celalin yanına değilde Zaferin yanına gitmesi ve ondan yardım istemesi saçmaydı. Celalinde bundan rahatsız olmaması daha saçmaydı. Eylemin hastanede Meleke çatmasına da söylenecek güzel bir söz bulamıyorum. Ne Eylemi ve ne de Meleki canlandıran oyuncu rollerine yakışıyor. Hele mafia avukatı rolü, liseli, kız görümündeki Bensu Sorele hiç yakışmıyor. Kız güzel rolünü de fena yapmıyor ama bu rol ona uygun değil. Sünnette yapılan kesme ve baltayla kesme muhabbetleri iğrençti. Annenin oğlunu yolundan döndürmek için her yolu denemesini çok beğeniyorum. Bendende bu kadar olsun. Selin ben buradaki yorumundan sonra Kördüğümde yazdıklarını da okudum. Sana ve Berran arkadaşa karşı yapılan terbiyesizliği kınamaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Sen burada yazdığın müddetçe bende yazacağım. Devamlı olmasa bile. İnşallah Berran ve Lalem arkadaşlarda gelirler. Hele Lalem arkadaşın bu diziye o sarkastisch, satirisch tarzıyla yorum yazmasını çok isterim. Hepinize Nürnbergten sevgi dolu selamlar.
15.10.2016 - 21:31
2   15

SELİN demiş ki;
Herkese selam. KIZLAR size “Kördüğüm” dizisinin 29. bölümüne bir yorum bıraktım. Buradanda hepinize selam ve sevgiler. DİZİ YORUMU: Genel bir değerlendirme yaparsam; içiçe geçmiş bir intikam öyküsü anlatmaya çalıştığı anlaşılan senaryoyu, bu bölüm dahil, daha oturmamış buluyorum. Bu kadar tesadüfü bir araya toplayan bir senaryoda ek olarak çok itinasızlıkların, mantıksız kurguların ve klişelerin yer alması senaryoyu ciddiye almamı önlüyor. Bu bölüme bakarsak: bölüm insanın kafasında büyük bir soru işareti bırakan bir bir kurguyla başlıyor: Yusuf cep telefonundan Celal’in, polislerin böceği nasıl yerleştiklerini anlamak için video kayıtlarını incelemesi konusunda yapılan konuşmaları dinliyor. Bu da Celal’in mekanında zaten yerleştirilmiş böcek veya böceklerin olduğunun ve Celal’in konuşmalarının zaten dinlendiğinin ve dolayısıyla geçen bölüm yapılan böcek yerleştirme baskınının saçmalığının daha doğrusu senaryonun saçmalığının bir ispatı. Bu da, senaristlerin seyirciyi bunu farketmiyecek kadar salak bulduklarına bir işaret. Zaten bu kurgunun saçmalığı geçen bölümde başlamıştı. Geçen bölüm böcek yerleştirme fikrinin Sarp tarafından geliştirildiğini gördük. Yıllardır Celal’i takip eden ve Celal’in bile “oyun içinde oyun kurar” diye bahsettiği, oldukça maharetli olduğu bize inandırılmaya çalışılan bir polis müdürünün bunu düşünemiyeceğini ve o ana kadar düşünemediğini görmek insanı gülümsetiyor. Aynı şekilde bu müdürün, Celal gibi bir mafya babasının malikhanesinin her yerinde kameraların olabileceğini düşünememesi ve bu nedenle böceği Sarp’a yerleştirtip, binbir zorlukla Celal’in yanına sızdırdığı elemanını tehlikeye atmasıda senaryonun itinasızlığının en güzel örneklerinden biri. Ona keza odalarda kamera olduğunu bilen Celal’in hemen kamera kayıtlarını inceleyip böcek yerleştirilip yerleştirilmediğini tespit edeceği yerde, böceği bir dedektörle aratması da saçma bir kurgu. Bunu kamera kayıtlarına baktıktan ve kayıtların silindiğini anladıktan sonra yaptırsaydı durum değişirdi. Diğer saçma ve bir o kadarda klişe olan kurgu müzikli oyuncak çevresinde geliştirilen kurgu. Mert üç yaşına kadar devamlı başucunda olan ve oynadığı bir oyuncağı hatırlamıyor, ailesini hatırlamıyor ama kaçırıldığını ve kaçırıldıktan sonra yaşadıklarını bütün teferruatıyla hatırlıyor. Bilimsel araştırmalar bize, çocukların hafıza kaydı yapan beyin bölümlerinin 4-5 yaş arası geliştiğini ve kalıcı anı kaydının 8 yaşından sonra mümkün olduğunu gösteriyor. Son 11.000 kişi üzerinde yapılan araştırmalar bizim 8 yaşından önce hatırladığımız diye düşündüğümüz olayları bile aslında hatırlamadığımızı ama bu konuda anne baba veya başkalarının bize 8 yaşından sonra anlattıklarını kendi anımız olarak depoladığımızı gösteriyor. Yani, aynı “ kan çekti” gibi, bilimsellikle uzaktan yakından alakası olmayan bir olgunun burada işlenmesi bu senaryonun geniş kitleler tarafından sevilen sevildiği kadarda yanlış olan olgularla reyting yapmaya çalıştığını gösteriyor. Bu anlaşılır bir çaba ama benim gözümde senaryoyu sıradanlaştırıyor. İnşallah Mert’in ailesini bulması bu oyuncak yüzünden olmaz. Şimdilik benden bu kadar. Yazmış olanların eline sağlık, daha yazacaklara kolay gelsin. Herkese sevgiler.
15.10.2016 - 17:35
2   14

Canan demiş ki;
o kizil sacli sesi kisik gibi sesi olan adam, ismi aklima gelmiyor simdi anladi Sarp´i vuruldugu gün onu baska biri kurtarmis olmasini...kan lekeleri arabanin arka koltugundaydi, ön tarafta kan yoktu hic...ama Celal de bunu biliyor ki, ta annesine "senin oglunu vuran polisi niye besliyorsun" diye not biraktirabiliyor...demekki Mertin o gece Sarp´i kurtardigini biliyordu..bilerek Sarp´i o gece yolladi ki, iki kardes birbirlerini öldürmesi icin tezgah hazirlandi. Sarp´i yarali yarali geride birakti o kiralik psikopat katil... Bence o babasindan kalan esyalar dolu kartonu kapinin önüne koyduran da Celal veya müdür.
12.10.2016 - 14:50
1   7

Ayisigi demiş ki;
Merhabalar he valla SEVIN Sarp müdürü bizden daha iyi taniyor,o nasil onun sesini tanimadi anlamis degilim? Birde oturup düsünsün hoppala benim müdürüm Celal takintiliydi simdi de Necip cikti onda da ayni takinti,simdi ben bu Celal i hangisine götüreyim diye kara kara düsünmesi gerekiyor-:)) SEVIN bende dizileri yorumlayan bir gazetecinin yazisinda okumustum Eylem ve Melek kardes olabilir ihtimalini. Ben pek ihtimal vermiyorum ama belli olmaz,herkes birbirine akraba olsun o zaman... SANEM ben daha önce Ezel i seyretmedigim icin Riza nin oradaki rolünü bilmiyorum ama burada baktigim diziler icinde en psikopati ödülünü alacak cinsten-:) CANAN Sarp kardeslerinin babalarinin hayatta oldugu ihtimalini bende düsündün cok kere. Yusuf müdürün bunca sene Celal i iceri tikdiramadigi esasinda bir hayli mantiksiz. SAFAK teorilerin gayet ilginc,bir zamanlar Amerika kitasinda oturan cok sevdigim bir yorumcu arkadasin kurdugu teorileri animsatti bana-:))
12.10.2016 - 12:40
1   6

Canan demiş ki;
Celal Mert´i Sarp´in annesinin yaninda gördügüne ve cok kizdigina bende Ayisigi arkadas gibi pek anlam veremedim belki iki kardes üzerinden oynadigi cirkin oyunun bozulacagindan korktu, hani Sevgi kazanir ya hep :)) belkide...iki kardersin düsman olmasini sagliyorlar, hem müdür hemde Celal. Müdür de bu isin icinde Celali bana getir diyor, sanki isteseydi bir polis olarak Celal i iceri tiktiramazmiydi o kadar nefret ediyosa?, koyar cebine uyuturucuyu sonra uyusturuculuk yapiyor diye iceri tiktirabilirdi hem Celal´i hem adamlarini....bu yüzden düsünüyorum ki isiside yani hem Celal hemde müdür beraber calisiyorlar, iki kardes üzerinden oyun oynayarak babalarina ulasmaya calisiyorlar. Babalari bence kesin yasiyordur..
12.10.2016 - 03:55
1   5

Canan demiş ki;
Necip ´in müdür oldugu kötü oldu.Sarp ´i kendine mecbur birakiyor, illa Celali bana getir diyor bencilce, halbuki Sarp kardesini bulup bu oyuna son verecekti annesini mutlu etmek icin, müdür bunu biliyordu, Celal onun hayatini maf etmis, bencilce bana getir diyor, sanki Sarp´in hayati maf olmamis ailesi paramparca olmus, hem Celal hemde müdür iki kardes üzerine oynadiklari oyunun arkasinda acaba ne var ki böyle gaddar olabiliyorlar?.bunlarin babalari ile alakalidir kesin...babasinin canini yakmislar iceri tikmislar, kardeslerini kacirmislar dövmüsler, simdide iki kardesi birbirine bile bile düsman ediyorlar, bu nasil bir cirkin oyun bu nasil bir kin ve nefret?? Bence bunlarin babalari yasiyor ve ortada cok büyük bir SIR var o SIR da cok parayla alakali olmali ki iki aileyi paramparca etmisler yinede icleri sogumamis.Belkide müdür ile Celal beraber haraket ediyor..Cagatayin oyunculuguna bir kez daha hayran kaldim...onun acili bakislari, yere yikilmalari felan resmen yasadi ve yasatti
12.10.2016 - 03:42
1   6

Sevin demiş ki;
Celal beni her bölüm kendinden daha cok nefret ettirtiyor.oyuncuyu daha önce hep iyi rollerde gördügüm icin alismisim simdi degisecek aslinda iyi biri o diyorum ama nafile.egosu tavan yapmis sevmedim.bende gecen bölüm Melekle Davut kardes belki demistim ama öyle degil galiba fikrimi degistirdim Eylem ve Melek kardes onlarin hikayesini biliyormuyuz??Eylemin ailesi yok galiba?belki de ikisi birden Yusufun cocuklaridir SAFAKk arkadasin senaryosu hosuma gitti:))bencede bu kadar nefretin altinda büyük bir sey var.keske Mert Eylem kiz arkadsim deseydi sonucta emniyette haber yapiyor kiz umarim Melek Sarpa söyledigini söylemez cakmak olayinda ama söylesede bu sefer Filiz korur Sarpi valla ne anne güzel ne baba bu ik kardes kime cekmisler ikiside birbirinden yakiskli:)))AYISIGI Yusufun sesini bende tanidim hayret Sarp nasil anlamadi sonucta onu bizden daha cok taniyor :))keske Umutun(Mertin)resmini Melek görse belki kiyafetten falan tanir.simdilik bu kadar herkeze iyi aksamlar
12.10.2016 - 01:33
2   5

Daha Fazla Yorum
Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler