Kördüğüm 2.Bölüm izle
Özet: Yerli otomobil üretme kararını açıklarken geçmişten bu yana en büyük hayalini gerçeğe kavuşturmak isteyen Nejat'ın bu hayali yaş günü partisine elinde silahı ile gelen Didem yüzünden kabusa döner. Ali Nejat ile kısa sürekli birlikte olan ve bu birlikteliğinden bir çocuğu olan Didem, oğlunu babasına kabul ettirebilmek adına elinden gelen son çarenin bu olduğunu düşünmektedir. Didem o tabancayı, hastalığından dolayı son günlerini yaşadığını düşündüğü için kendisine mi yoksa çocuğunun babası olan Ali Nejat'a mı ateşleyecektir ? Annesini arabada bekleyen Kaan, olan bu olaylardan sonra annesini evlatlıktan reddedmiş olan ve onun gibi kendisinide istemeyen dedesi Hasan'ın yanına götürülür. Faat Kaan, ya annesinin yanında olmasını ya da hastanede kendisini tedavi eden ve rastlancı sonucu o gecede olan Naz'ın yanında olmayı tercih etmektedir.
Kördüğüm son bölüm izle dizi yayınlandıktan sonra sitemizden canlı olarak izleyebilirsiniz.
Yayınlandı: 18/01/2016
ağladımm yaa resmen bi diziye ağladımmm
Seyirci demiş ki;
Basroldeki naz karekteri degismezse izlenmez bu dizi!diger oyunculari cok seviyoruz AMA basrol olmamis!!! Rol yetenegi yok Hemde erkek oyunculara yakisiyormu bu oyuncu?goz var nizam var .biraz sempatik sevimli olsa o da yok!
hülya demiş ki;
Merhabalar. Selin cim ve Lalem arkadaş, yorumlarınızın tiryakisiyim bunu bilin yeter. Berran arkadaşım seninde aktarmalarına. Torun konusunda haklısın çok tatlılar. Darısı her isteyenin başına. Dizi yorumları oldukça teferruatlı. Ben sadece Nazın hastanedeki hallerini çok yapmacık bulduğumu eklemek istiyorum. Mutlaka öyle herşeyi anlayan başarılı doktorlar vardır ama Alper isimli doktorun Naz abla diye diye devamlı herşeyi ona sorması biraz garip. İç kanaması şüphesiyle ameliyata alınan çocuğa son anda yetişme sahnesinde Belçim hiç inandırıcı değildi. Ali Nejatla Naz arasında şimdiden elektrik var. Ali Nejat galiba Naza abayı yaktı bile. Bu herşeyden önce Neslihanın hoşuna gitmiyecek, komplolara hazır olalım. Umutla Naz acaba nasıl ayrılacaklar? Ali Nejat ve ablası arasında çocuk yüzünden çekişme olacağından eminim. Ama o çocuk onların arasındaki buzları eritecek. Tabii dizi bunları anlatacak kadar uzun sürerse.
uçankuş demiş ki;
İnsanların destansı dizi yorumları çok ama çokk ilginç ben kendi hayatımın bu kadar ayrıntısını bilmiyorum valla
LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Selin cim yorumun herzamanki gibi ala . Yorumumu yazarken senden esinlendiğimi peşinen itiraf etmeyi bir vazife bilirim. DİZİ YORUMUM: Daha dizimizde ne kör ne sağır bir düğüm yok ama bol bol dram ve gözyaşı var. Bir çocuğun babasının kim olduğu basit bir testle anlaşılan bir devirde yaşadığımız halde, öleceğini bilen bir anne kendisine inanmayan bir adama, baba olduğuna inandırmak ve böylece öldükten sonra çocuğunun geleceğini güvene alabilmek için vaktinde gidip bir avukat yoluyla babalık davası açacağına bizi ağlatmak ve kahretmek için intihar ederek bunu yapmayı yeğledi. Annesi intihar ederken öyle küçük bir çocuğun uslu uslu arabada oturduğuna bize inandırmak isteyen senaristler çocuk arabanın içinden çıkıp caddeye fırlayıp bir aracın altında kalmadan ali nejat ın yardım için aportta bekleyen şoförünü hemen onun yanına gönderdiler. Ne tesadüf ki çocuğu daha önceden bir kere görmüş olan naz doktorda oradaydı ve o yaştaki çocuk tarafından hemen naz ablası olarak tanındı (o yaştaki çocuklar o yaştaki kadınlara çoğunlukla teyze demezler mi?) . İyiki daha önce çocuğa miç diyen kalpsiz dede birden bir kalbi olduğunu farketti de çocuk sokakta kalmadı. Yoksa didem in düşündüğünün tersine ali nejat hemen çocuğa sahip çıkmadı. Ona sadece süt dökmüş kedi gibi bakan gözlerle uzaktan bakmakla yetindi. Bu dramın sadece bu yüzü yok: bu dram neredeyse bir aile dramına daha sebep olacaktı. Olayı başa gelecek en kötü şey olarak gören naz la, araba yapma hayallerinin gerçek olabileceği konusunda bir ışık görmüşken intihar olayının bu ışığı üflemesinden çok etkilenen kocası umut arasındaki çekişme allahtan drama dönüşmedi ama nifak tohunlarının ekilmesine sebep oldu. Bu kadarla da kalmadı; bu dram daha önce yaşanmış olan başka dramın tekrar depreşmesine yol açtı. Hayatında hiçbir şeyi elde etmek için uğraşmak zorunda kalmadığı için hız yaparak hayattan zevk almaya çalışan ali nejat yine böyle bir anında yeğeninin ölümüne sebep olup ablasını ve ailesini darma dağın etmişmiş. O gündür bu gündür acıdan kafayı yemiş ancak haplarla ve psikolog sayesinde hayatta kalmış ablanın acısı ve kini bu olay sayesinde katlanarak geri geldi ve yine dengesini bozdu. Bu olay bana kazamdan önce yaptığım son türkiye seyahatimde yaşadığım bir olayı hatırlattı. Büyük amcam 82 yaşlarında vefat etmişti bende dolayısıyla türkiye ye gitmiştim. Dönüşte uçakta durmadan ağlıyordum. Yanımdaki kadında benden çok ağlıyordu. Dayanamadım ona neden ağlıyor diye sordum. Keşke sormaz olsaydım. Hikayesi bittiğinde bende daha çok ağlıyordum ama ölen amcama değil kadının haline. Hikaye şöyle: van taraflarında ücra bir köyden olan bu kadının annesi, baba 60 llı yıllarda kan davasından öldürülünce bir yakınlarının yardımıyla önce çocuklarını alıp istanbul a kaçmış sonrada almanya ya işçi olarak gelip arkadan çocuklarını, (ki bu çocuklardan birisi uçakta yanımda oturan kadın ve onun 3 erkek kardeşi) yanına aldırmış. Çocuklar burada büyümüşler evlenmişler ve anneleri ölünce benim uçak komşum erkek kardeşleri, eşi ve 8 yaşındaki oğlu cenazeyi götürmek için 30 sene sonra memlekete gitmişler. Cenaze defni sonrası hasımlarından biri 30 senelik kan davasını unutmadığı için uçak komşumun abisini mezarlıkta vurmuş. Bütün aile hem vurulanı hastaneye yetiştirmek ve hemde oradan kaçmak için bir minübüse binmişler . O minübüste kaza yapmış ve benim komşum hariç ailenin hepsi kazada ölmüşler. O da ağır yaralanmış ve 3 ay hastanede yatmış ve şimdi almanya ya dönüyormuş. Bu diziyi görünce aklıma o kadın geldi ve acaba o kadın kaç psikologla hayatta kaldı diye merak ettim. Neyse yine sadede yani bizim diziye dönelim: Bu dizide aslında herkes mutsuz. Hem zenginler hem fakirler. Zenginlerden ali nejat ın babası , aslında babasından çok büyük dedesi ve hatta mumya gibi görünen tarık bey, kızı mutsuz ve oğlu sorumsuz olduğu ve aileyi iki defa medyada kötü olaylarla andırdığı için mutsuz. Ali nejat ın büyük dağları ben yarattım, küçükler zaten benim der gibi çevreye havalı havalı baktığına bakmayın. O da aslında yeğenini öldürdüğü için mutsuz ama mutsuzluğunu nereden çıkaracağını bilemiyor. Ya arabayla hız yapıyor ya kadınları kendine aşık edip edip üzüyor. Bildiğimiz didem le neslihan, gerisini zamanla öğreneceğiz mutlaka. Feyza zaten malum sebeplerden çok mutsuz. Bu ailenin hizmetkarları bile mutsuz. Durmadan şimdi tarık bey ali nejat a kızıp kimbilir neler yapacak diye kahırlanıp duruyorlar. Çalışanlardan oğuz da mutsuz ki durmadan işvereninin kuyusunu kazıyor, bakalım kuyudan ne çıkacak. Mert mutsuz oğuz un çevirdiği dolapları anlıyamıyor diye, ali nejat ın sadık şoförü bile mutsuz patronu mutsuz diye. Ha birde ayhan var, o da onu durmadan tırmalayan kedisinden şikayetçi, ayrıca can dostu ali nejat ın mutsuzlukları onu etkiliyor tabii. Fakirlere gelince: ayşen doktor kızı tamirci parçasıyla evli diye mutsuz, umut un annesi kızına para yetiştiremediği ve söz geçiremediği için, umut araba yapma hayalini gerçekleştiremediği için. Dünyada bukadar üzülecek şey varken naz ın mutlu olması zaten mümkün değil. Gökçe her gece barda gönlüm hovarda diye yaşayamadığı için hem mutsuz hem hırçın. Genco aten umut un bütün işi ona bırakmasında şikayetçi ve umutsuzca gökçe ye aşık olduğu için mutsuz, birde şimdi üzerine kilo sorunu geldi . Kala kala bir ısot kaldı onun da mutlumu mutsuz mu olduğu tam belli değil. Hurda arabası yapılırsa belki mutlu olacak. En mutsuzu da tabii kaan, birden annesiz kaldı. İnsan hangisine üzülsün şaşırıyor. Göründüğü kadarıyla daha da çok üzüleceğiz. Neyse ne derdi büyüklerimiz: bir film insanı ya ağlatacak ya güldürecek, yoksa o film seyredilmez! Ehh bu film bizi yeteri kadar ağlatıyor, yani seyredilmeye değer. Benden bu kadar gerisini tamamlama görevini ayşe arkadaşla, hülya arkadaşa bırakıyorum. Kolay gelsin.
Asya demiş ki;
Merhabalar, bende bu diziyi begendim. Konusu diger dizilere göre farkli, kadro uyumlu ve secilmis mekanlar da süper hele Ali Nejdatin Camli Evi .....bayildim. Feyza ya cok acidim. Cok zor bir durum. Ali Nejdat icinde kolay degildir. Kendisi soguk görünüyor ama icinde o da cok aci cekiyordur. Nede olsa kendi öz yigenini öldürdü. Saniyorum ki Kaan ikizinide ilestirecektir ve yine Abla Kardes olmasini sagliyacak. Merakla yeni bölümü bekliyorum ......
Canan demiş ki;
Evet yaa...bazi arkadaslara katiliyorum Naz Elmassiz bu dizi pek yürümez ki... Umut ediyordum ki dizide hemen ölmesin diye, ama öldü ne yazik ki...Keske Naz Elmas dizinin Naz´i olsaydi. Oyunculukta Naz Elmas Belcim den kat kat daha iyi ve güzel oyuncu. Bilmem hangi akla hizmet ettiler Belcim´i basrol oyuncusu ederek. Ileride Ali Nejati ile ask yasayacaklarini hic düsünemiyorum bile, birbirlerine hic yakismiyorlar...Endomol yapimci artik Türk dizileri isine girmis :D her nefret ettigim ve izleyicileri avutma ve uyutmak icin olan her show´un altindan Endomol cikiyordu, simdi dizi islerine dökülmüs...:D
SELİN demiş ki;
Herkese selam: DİZİ YORUMU: Ben hala Didem’in yaptığını doğru bulmayanlardanım; hem bir annenin çocuğunu bu denli sorumsuz bir şekilde ortada bırakması açısından hemde bu intihar olayının Didem durumunda olan bir kadının başvurabileceği tek yolmuş gibi gösterildiği ve intihar olayı birazda romantize edildiği için. Didem hem hamile kaldığını söylediğinde ve hemde çocuğumuz var, ben aldıramadım, ölüyorum diye Ali Nejat’ın kapısına geldiğinde onun olaya parayla halledilecek ve halledilmiş bir olay gibi baktığını gördü. Böyle bir insanın Didem’in emrvakisi karşısında aynı şekilde davranmıyacağını, yani yine bu işi parayla halledip, çocuğu yetimhaneye vermiyeceğini bilemezdi. Didem intihar yoluyla bu sorunu çözmek yerine bir kumar oynayıp gitmeyi tercih etti. Didem’i İntihar sonrası kan revan içinde göstermeyip sadece açılan elinden oğlunun ona “al anne sana şans getirsin” dediği arabanın çıkması intihar olayının romantize edilmesinin bir parçasıydı. Çocuk tahmin ettiğim gibi canı sıkılınca arabadan çıktı ve kendini bir kaosun içinde buldu. Allahtan Ali Nejat’ın şoförü çocuğu gördü ve onunla ilgilendi. Yoksa neler olabilirdi düşünmek bile istemiyorum. Naz’la kocası çocuğun dışarıda olduğunu nereden bildiklerini anlamakta mümkün değil? Kısacası bu kurgu hoşuma gitmedi. Tabii intihar olayına meslek icabı başka gözle bakmam ve o yaştaki bir çocuğun annesine şans getirsin diye birşey veremiyeceğini en fazla oynasın diye verebileceğini bilmem benim bu konuya olumsuz bakmama sebep oluyor. Naz Elmas, Didem rolünde çok başarılı ve onun etrafında olan olaylar, intihar olayı hariç, duygu sömürüsü derecesinde olmadan duygulandıracak şekilde kurgulanmış, yani hoşuma gitti. Ali Nejat’ın bu olaydan etkilendiği mimiklerinden ve davranışından anlaşılıyor ama bu hali geçen bölüm hamile olduğunu söyleyen Didem’e nasıl davrandığını, Oğuz’u parayla bu işi halletsin diye görevlendirdiğini ve Didem ikinci defa karşısına çıkıp bir çocuğumuz var, ben ölüyorum dediğinde de sadece alaycı bir tavırla baktıktan sonra arkasını dönüp gittiğini affettirmez. Tahmin ettiğim gibi Didem para almamış ve belli ki Oğuz parayı kendi cebine vermiş. Çocukla babası olarak ilgilenmeye başlamadan önce DNA sonuçlarını beklemek istemesini anlasam bile, bir insan olarak ilgilenmeye başlamamasını anlamam biraz zor. Çocuğun karakolda dedeye verildiğini gördü, hiç olmazsa orada dedeye, nasıl yardımcı olabilirim etc. tarzında birşeyler söyleyebilirdi. Çocuk olayına Karasu ailesinin bakış açısı beni sevindirdi. Yani klişe zengin aileler gibi olaya sadece “nereden çıktı bu arıza hemen ört bas edilsin ve çocuk ortadan çekilsin” gözüyle bakılmıyor. Çocuğun geleceğiyle ilgili düşünceler arasında Neslişah’ın çocuk eve getirilsin, Feyza onunla ilgilensin düşüncesi güzeldi. Feyza’nın buna hemen olumlu bakmamasını da anlıyabiliyorum ama sonra bu durumun değişeceğini düşünüyorum. Yalnız herkesin ikide bir, “ çokta güzel bir çocuk” demesi hoşuma gitmiyor. Bu bende çocuk güzel olmasaydı ilgi başka türlü olurdu izlenimi yaratıyor ki bu hiçte hoş bir durum değil. Bu olayın Feyza’nın yarasını tazelediği ve Ali Nejat’a olan kinini arttırdığı kesin. Tarık Bey’de oğlundan dertli, hemde çevresindekilere zarar verdiği için. Hem bu nedenle, hem kızıyla birlikte acı çektiğini o yağmurlu sahnede gördüğüm için Tarık Bey’e sempati duymaya başladım. Ali Nejat ailenin kendisine tepkili olmasından pek etkileniyor gibi görünmüyor, ya da öyle bir maske takıyor. Ne olduğunu zamanla göreceğiz. İntihar olayını birebir yaşayan Naz’la Umut’un bu olaydan değişik şekillerde etkilenmiş olduğunu gördük. Bu erkekle kadın arasındaki farkı işaret eden bir durum aslında. Erkekler böyle olaylarla aralarına mesafe koyup, kendi gündemlerine hemen geçebiliyorlar. Kadınlarsa uzun zaman olayın etkisinden kurtulamıyorlar. Ama Umut’un eşinin çok etkilenmiş halini görmemesi, en azından buna saygı gösterip o gece araba hayallerinden bahsetmemesi daha doğru olurdu. Umut’un bu tutumunda babasının hayalini kendine maledip bu hayalle yaşıyor olmasının da rolü var mutlaka. Bu çiftin sonradan Umut’un hayalini tekrar konuştukları sahne çok sevimliydi ve bence atadaki sorunu çüzdü. Didem’in babasının üzüntülü ve pişman haline rağmen ona sempati duymam mümkün değil ama bunu memleketimden insan manzaralarından biri olarak görmek zorundayım maalesef. Neyseki hem o hem karısı toruna iyi bakıyorlar. Kadının Didem’in annesi olmadığı ve babanın kızı dışlamasıylada bir ilişkisi olmadığı belli. Genco Umut ortaklığında Genco’nun asıl yükü taşıdığı belli ve buna isyan etmekte haklı ve bir yerde kırılma noktasına gelecek gibi. İcradan bunlara araba getiren tipe pek güvenmiyorum. İnşallah icradan diye, çalınmış arabaları getirmiyordur. İsot oldukça dramatik olayların olduğu dizide bizi biraz gülümsetiyor. Bu rol için güzel denmiyecek bir çocuğu seçmelerini ben takdir ettim. Gökçe rolündeki oyuncu çok başarılı. Gökçe’ye bende biraz fazla baskı yapıldığını ve onun için yalan söylemek zorunda kaldığını düşünüyorum. Bir genç kızın Eğlenmek için bir diskoya gitmesi kötü bir şey değil. Hem kendisini korumasını da biliyor gördüğümüz gibi. Ama bunu yaparken maddi sınırlarını aşması ve okulu ikinci plana atması, yani sorumluluklarını bilmemesi güzel değil. Neslihan ve Oğuz’un durmadan kimlere Karasu ailesinden haberler verdiğini merak ettim. Ayrıca Oğuz’un kameradaki Didem, Ali Nejat görüntülerini neden kopyaladığını anlıyamadım. Sanki bu ailenin gizli düşmanları var ve bu ikilide onlarla ortak çalışıyor gibi. Neslihan rolündeki oyuncu güzel biri aslında, dudaklarını ördek dudağına benzetmeseydi. Naz’ın Kaan’a annesinin öldüğünü söylemek için Ali Nejat’ı da çağırması doğru bir davranıştı. Didem’in bıraktığı video mesajını da bunu dinleme kurgusunu da beğendim. Birileri tarafından istenmeyen ve hatta bir felaket gibi görülen bir çocuğun bir kadının hayatına nasıl mana getirdiğini göstermesi bakımından çok manalıydı. Bende bu diziyi diğer iki yorumcu gibi “Gecenin Kraliçesi” dizisinden daha çok beğendim. Herkese sevgiler.
Nina demiş ki;
Kimnden duyduysam basrol kadin olmamis.sonrada neden dizi tutmadi demesin yapimcilar kocasi meshur diye bunu basrol yaparsaniz olan diger oyunculara olur..ne rol kabiliyeti var nede erkek oyunculara yakisiyo.hastanedeki sahnesindeki selinin yuz ifadesine bakin birde nazin cocukla yapmacik konusmasina ikisi arasindaki fark gercekten cok yapmacik.selinin baska kimlikkte diziye kalabilirler.yani Ali nejatin karsisina.
Berran demiş ki;
Herkese selam,GÖKHAN kardes, ben öyle yorumlara rastlamadim.Hepsi gayet güzel ve ortaya yazilmis....Kimsenin, kimseye karsi yorumuna rastlamadim...IYI PAZARLAR !
Daha Fazla Yorum