Paramparça 39.Bölüm izle
Özet: Dilara'nın planları işe yarayacak mı?
Dilara Cihan'nın cezaevinden çıkmasının artık mümkün olmadığını düşündüğü an Cihan'ı karşısında bulunca şaşkına döner ve bunu gizleyemez.Cihan ise onu en yakından tanıyan birisi olarak bu tedirgin halinin farkına varır ve sebebini anlaması hiçte uzun sürmez.Bunca yıllık eşi onu sırtından nasıl vurdu öğrenir.Fakat Dilara Cihan için daha kötü bir plan yapmıştır ve henüz onu uygulamamıştır.Ozan ise yine büyük bir hata yapar.Tüm mesele Cihan'ın aklanmasına bağlıdır,Dilara Cihan'ın masumiyetini belgeleyecek olan bilgisayarı aramaya başlar bunu yaparken Hazal ve Gülseren'e cephe alır.Ozan şse yaptığı büyük bir hatayla ailesinin geleceğini karartır.Rahmi ise içerde olmaktan son derece huzursuzdur.Dilara ile plan yapmaya karar verir.
Paramparça son bölüm izle dizi yayınlandıktan sonra sitemizden canlı olarak izleyebilirsiniz.
Yayınlandı: 04/11/2015
Unutmadan ayse hatun demissin ya inadina AVA dizi yerinde yazacagim hay hay tabii ki yazabilirsin. Bende INADINA her yerde yazacagim hatta Nerede toplanti var orada hemen bulunacagim -:)) Inatlasmanin ne kadar eglenceli oldugunu sende kesfetmissin...
Ayisigi demiş ki;
Bos bos iftira atma bana ve Gizem e. Bal gibi biliyorsun bende oda Gūlserenin yali ya gitmesini dogru bulmadik. Senin amacin ortaligi karistirmak. Cünkū sende hayatin getirdigi stresi bu sekilde atmaya calisiyorsun -:)
Ayisigi demiş ki;
MELINDA ya cagri,Melinda ya rica. Sevgili Melinda sadece ben degil benden baska kac kisi senin bu sitede oldugunu biliyoruz. Bu sitede 5 yildir roza ya olan kinini,düsmanligini sagir sultan bile biliyor. Cesitli cesitli niklerle bana,amarikan boy a vs vs kinini kusacagina gel karsimiza maskesiz bir sekilde. Topla kendinde o cesareti. Esasinda sen yazmis oldugun bir nikte acik acik belirttin genelde her dizi yorumunda degisik niklerle yazarim diye. Nitekim de öyle yapiyorsun. Ama nereye kadar bu böyle devam edicek? Oynadigin taktik hep ayni,lalsel seninde SEVMEDIGIN yorumculari sevmedigi icin onlarin avukatligina soyundun,cesitli cesitli niklerle,bunca zaman. Ben defalarca belirtim hic bir siteye yeni katilan yorumcu paramparca da simdiye kadar olmus olan kavgalari,polemikleri,laf sokusturmalari harfi harfine hatirlamaz. Ya bunlari harfi harfine hatirlayip yeni gelen nikler lalsel in ta kendisidir yada sensin melinda. Cünkü bunlari hatirlayabilen,eskileri bilen,bu sitede olmus biten herseyden en iyi senin haberin vardi. Ha neden böyle yapiyorsun bunun en iyi cevabini kendin verebilirsin. Ama sunu unutma bunlari senin yaptigini bilen,sanan benim disimda bir sürü insan var ve artik KABAK tadi vermeye basladi biliyormusun... Maskesiz bir sekilde cik ortaya... Ve biliyormusun baska sitelerde aycöregini (beni) mahvedecegim,onu o siteden uzaklastiracagim diye yazilar yazdigini bile biliyorum....Esasinda senin kisiligine,ailene veya seni rencide edicek birsey yapmadimdi ben.Sadece dizi karekterleri ve yorumcular hakkinda seninle fikirlerimiz uyusmuyordu,sen günes ve ben ay misali. Ama MELINDA eger seni bilmeden kirmissam ÖZÜR dilerim. Ne olur aramiza kendin gibi gel,oldugun gibi gel,ben senin sivri dilini ve kalemini özledim.
ayşe demiş ki;
Lalem arkadaş geldim,Selin arkadaşın herzamanki gibi düşündürücü, detaylı ve tarafsız Lalem arkadaşın sevimli ve oldukça eğlendirici , diğer arkadaşlarında hemen her konuya değinen güzel yorumlarından sonra klasik ama , bana yazılacak bir şey kalmamış gibi. Buna rağmen önemsediğim konularda fikir beyanı yapmak istiyorum. Dilaranın kefaleti ödememesini doğru buluyorum ama bunu açıkça söylemeliydi. Cihan Dilara beni hapisten çıkarmamaya çalıştı demekle iftira atıyor. O sadece kefaleti ödemekten vazgeçti başkasını engellemedi. Başkasını engellese Cihan haklı derdim. İkisi aynı şey değil. Dilaranın annesi Cihanın kızına yaptıklarını, yani boşanmadan Gülserenle alenen aşk yaşadığını ve hatta, müzmin Gülseren hastaları hariç herkesin yanlış bulduğu yalıya Gülsereni getirme olayını bilse zaten kefaleti ödemezdi. Dilaranın başkanlığı ele geçirmek için çevirdiği oyunları yanlış buluyorum ve zaten bu senaryo komik ötesi. Çünki Selin arkadaşın anlattığı gibi başkan yardımcısı olan birinin koltuğa oturmak için böyle bir oyun oynamasına gerek yok. Cihan hapise düşer düşmez hemen firmanın idaresini üstlenip yönetim kurulunu toplar başkan olmak için onların oyunu alabilirdi. Senaristler seyirciyi cidden cahil sanıyor. Gülserenin bu durumda Cihanı ziyaret için hapishaneye gelmesini, Cihanında durmadan Gülserenin işyerine gelip kapı önünde yakınlaşmalarını yanlış buluyorum. Gülserenin patronu olan kadına - ben şimdiye kadar namusuma laf söyletmedim şimdiden sonrada söyletmem - demesini komik buluyorum çünki insanlar bu konuda laf söylemek için ondan izin almıyorlar. Zaten önüne gelen bu konuda ona laf söyledi. Metres diye gazetelere bile çıktı. Onların yatak ilişkisi olmadığını kimse bilmez, zaten kimsede inanmaz , nihayetinde alınlarında biz yatmıyoruz diye yazılı değil. Dışarıdan görünen, evli bir adamla boşanmış bir kadının işyerinin kapısı önünde bile birbirlerine sarılıp koklaşacak kadar aleni bir ilişki yaşadıkları. Bu da bizim toplumumuzda hoş görülmüyor. Buna aykırı davranırsan tepki görürsün . Ya bununla yaşayacaksın ya da bu işi gizli saklı yapacaksın. Kimsenin ağzı torba değil büzesin. Cihanla Gülseren arasındaki aşk bana inandırıcı gelmiyor. Harunun 20 sene sonra hala Dilaraya aşık olması da inandırıcı değil ve hemen Dilaraya açılması da. Dilaranın Hazalı evlatlıktan reddetmesini yanlış ama Gülserene göndermesini doğru buluyorum. Dilara Hazala, Gülsereninde dediği gibi , bütün imkanları verdi ama onunla başa çıkamıyor. Bunu en iyi onu yetiştiren kişi yapar diye düşünüp onu yetiştirene ve dolayısıyla onu en iyi tanıyana geri göndermesi en doğrusu. Ama bunu böyle anlatması ve ona da bütün maddi olanakları sağlaması lazım. Bunu yapmaması, örnek olarak paralı okul parasını ödememesi onun Hazalın eğitimine engel oluyor manasına gelmez. Selin arkadaşın dediği gibi Türkiyedeki çocukların %90 devlet okulunda okuyor demekki bunlar kötü eğitilmiş çocuklar. Bunu yazanlar devlet okullarıyla paralı okulların aynı ders içeriğini öğretmeleri gerektiğini bilmiyorlar herhalde. Benim paralı okulda okumuş ve para gücüyle okullarını bitirdikleri için benden nütü eğitim görmüş arkadaşlarım var. Paralı okulda başarılı olmak marifet değil, devlet okulunda olabilmek marifet. Gülserenin okul durumunu Cihanla paylaşmaması şart. Hazala babanın senden başka işi yok mu demesi çok yanlış. Dilaranın sırf öz kızı diye 17 yaşına gelmiş kendine yabancı ve zaten kötü yetiştirilmiş şımarık, yalancı ve düzenbaz bir kızı sevememesi onu kötü bir insan yapmaz ama Gülserene olan kinini Hazaldan çıkarması kötü bir davranış. Zaten sevgi Selin arkadaşında dediği gibi zorla olmaz ve sırf kann bağı var diye insanlar birbirini sevemez. Gülseren iyi bir insan sevgi dolu bir anne ama kötü bir eğitici. Çocuklara sınır koymadan, kendi ezikliğini hissettirerek, şımartarak, herşeyini hoş görerek yetiştirirsen ona kötülük yapmış olursun. Gülseren lafını dinlemek istemeyen kızını evden atmakla tehdit etmesi yanlış. Bu konuda Selin arkadaşa hak veriyorum ama Hazal benim kızım olsaydı ve ben bu durumda olsaydım ne yapardım bilemiyorum. Bunu Selinden duymak isterim vakti olursa. Rahmi çok basit ve iğrenç bir insan. Herşeye rağmen kendisine hep arka çıkmış oğluna söyledikleri inanılmaz. Candanda itici bir karakter ve hala neden Cihana kin güttüğünü öğrenemedik. Özkan çocuk gibi, sağını solunu düşünmeden cansunun lafını dinliyor. Cansu ukalalar kraliçesi, karışmadığı konu yok. Senaryo tüm dağıttı ve bu saatten sonra toplamaları zor görünüyor. Ne ne yaptıkları belli, ne de ne istedikleri. Diziyi anlamak için Lalem arkadaşın dediği gibi ya müneccim olacaksın ya filozof. Benim yorumum bu kadar. Lalem arkadaş benim ne külahıma anlat deyip beni analiz eden sizin kadim dostunuzdan korkum var ne de onun yaşlılara sakatlara hakaret etmeyi marifet sanan manevi kızından. Yani bu nedenle ortadan kaybolmadım sadece kayınvalidemin ani hastalığı dolayısıyla bir kaç gün Amsterdamdaydık. Bu arada farkındaysan bu ikili başkalarında eleştirdikleri şeyleri yapıp duruyorlar. Birbirlerini övmeleri, birbirlerine ölümüne arka çıkmalar sizi övenleri lanetleyip kendilerini öven nikleri hemen bağrına basmalar v.s gibi. Benden birkaç kere ağızlarının payın aldılar işine gelmediği içinde yazdıklarımı sildirttiler. Dediğin gibi işin kolayını bulmuşlar. Aynı başka çocuklara sataşıp başa çıkamayınca da onları başkasına dövdürten çocuklar gibi. Başa çıkamıyacaklarını anladılar mı cevaplarımızı sildiriveriyorlar Malum şahsın yazısına cevap verip gitmiştim ama sildirmiş. Hani kavga çıkarıp karşısındakilerle başa çıkamayınca rakiplerini başkasına dövdürenler vardır ya bu iki ahbapta öyle. Ağızlarının payını verenin yazısını başka türlü başa çıkamıyorlarsa sildirtiyorlar. Ben doğru bildiğimi yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim. Bunlardan ana kraliçe galiba Türkçeyide unutmuş. AA sayfasına baktım orada yazmaya başladınız mı diye. Senin bu sayfada Gülseren gibi bir kadın erkeğinin ayaklarını da yıkar demeni o sayfaya Gülserene erkeğinin ayaklarını yıkamasını tavsiye ediyor diye aktarmış, yani sana iftira atmış ve ben asla hemcinslerimin böyle birşey yapmasını istemezdim diye böbürlenmiş. İnanılmaz bir durum. Bu insan birilerinin Paramparça sayfasına girip bakacağını da mı düşünemiyor. Burada yazmaya cesareti yok herhalde. Bir zamanlar TKY de de aynını yapmış, bu sitede herkes onun yorumlarını kıskandığını yazmıştı. Bunu nereden anladın, madem öyle neden Paramparça sayfasındaki en çok sevilen yorumlar arasında bir tek yorumun bile yok diye sorduğumdan beri düşman oldu bana. Bende neden AA ya yorum yazmadığınızı merak ettim, onun yüzünden vaz mı geçtiniz. Ben inadına yazacağım. Gelelim sana yorumların öyle eğlendirici ki durup durup okuyorum. Bencede senden cidden bir stand upcı olur. Hem Gülseren’e hemde Dilaraya eşit dağıtım yapmışsın. Artık kadim dostun seninlede gurur duyar adaletlisin diye!!! Berran arkadaş iyisindir umarım: Amsterdamda hep aklımdaydın. Selin arkadaş bana vermeye söz verdiğin cevapları merakla bekliyorum. Herkese yi pazarlar!
Ayisigi demiş ki;
Bir yandan Gülseren öte yandan Dilara, Cihan’ın suçsuz olduğunu ortaya çıkartacak bilgilerin içinde olduğu bilgisayarın peşindedir. Ancak onlardan erken davranan Ozan bilgisayarı alıp, çok güvendiği Harun’a teslim ederken Cihan’a ne kadar büyük bir zarar verdiğinin farkında değildir. Çocuklarına iyi bir baba olamadığını kabul eden Özkan elindeki en son şansı Can’ı da kaybetmek üzeredir. Cansu’nun sözleriyle kendine gelen Özkan, Keriman’ın karşı çıkmasına rağmen, anneannesine verdiği bebeği Can’ın peşine düşer. Ancak parasızlık Özkan’a yine çok büyük bir hata yaptıracaktır. Dilara ve Cihan ise evliliklerinde yol ayrımına gelmiştir. Her ikisi de hakimin karşısında boşanmak istediklerini tekrarlar. Mahkemeden çıktıklarında alacakları bir telefon haberi ise, kara günlerin hepsi için daha yeni başladığının habercisi olur// Ah be Ozana sen ne zaman harun a babandan daha cok güvenecek durumuna geldin,anlamadim gitti. Özkan fragmanda da gördügümüz kadariyla parasizliktan soygun yapacak,bu adam hic birzaman akillanmiyacak ve iyi baba olmanin kenarindan bile gecemiyecek. Ben bu bölümde C ve D nin bosanacaklarini sanmiyorum. Durun durun bizim simdiye kadar seyrettiklerimiz hicbirsey degildi,asil simdi basliyor KARA GÜNLER...
Ayisigi demiş ki;
GIZEM yorumun gec oldu ama temiz oldu,yüregine ve parmaklarina saglik. Bu bir iltifat degil gercek,senin gibi bir kizim olsa senle gurur duyardim. Cünkü böyle güzel bir adalet anlayisin oldugu icin. Valla Dilara nin yaptiklarini hafifletmek icin kadini ölümüne savunsunlar dursunlar,senin yazdiklarinda ki gercegi unutmus olsalarda yinede tek bir gercek var... Bence Hazal devlet okuluna giderse Cihan ve Dilaranin BÜYÜK bir ayiplari olur. Cünkü Hazal öz kizlari ve bunca sene sahip olmasi gereken maddiyattan mahrum kalmis. Öz ogullari ve kendi kizlari gibi yetistirdikleri Cansu yu nasil özel okullarda okutmuslarsa ayni HAKKI Hazala da vermeleri gerekiyor. Gercek hayatta herkes biliyor cocuklarimizin yüzde 90 i devlet okullarinda okudugunu. Dilara tabiiki Haruna bosanmadan olmaz diyecekti,senarist bir daha ayni hatayi yapmaya SIKIYSA kalkissin,bakiniz Cihan/gülseren iliskisine izliyeciden ne büyük tepki geldi. Hele hele böyle müslüman bir ülkede mutsuz bir evli adamla bosanmis sonunda mutlu olmak isteyen bir kadinla aśk yasatirsan izliyeci sirt cevirir. Ama bazende izliyeci dizi karekterinin amcasinin karisiyla yasadigi iliskiye bayilir,finale kadar dizi birincilikten inmez,bakiniz ask i memnu. Onun icin belkide sadece Nurgül ve Cihanin elektrigini tutmadi,simdi agizlariyla kuś tutsalar bile büyük bir izliyeci kesimine yaranamiyorlar.
LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Selin cim geçen bölüm yorumun için yazdıklarımı sildirtilmeden okuyabildin mi bilmem. Okumamış olman ihtimalini göz önünde tutarak övgümü tekrarlıyayım: müthişti, bilhassa o ana kadar kimsenin göremediği noktalara değinmen takdiri şayandı. Bunlar arasında görüntülerin hazal ın öpüşme sahnelerini silip sadece teo nun nasıl öldüğünü gösteren sahneleri polise sunma fikrin cidden keskin zeka ürünüydü, ki bizim akıllı yıldırım ve candan dahil hiç kimse bunu düşünemedi ve hala düşünemiyor. Organ bağışı konusunun farkına varman senin farkını gösteriyor v.s v.s. Bu seferde dilara nın başkan yardımcısı olduğunu farketmişsin. Ben farketmemiştim, başka farkedende olmuşa benzemiyor. Olaylar ve kişilere getirdiğin yorumlar herzamanki gibi tam oturmuş ama bir konuda seni fazla beklentili buluyorum. O da, çocuk eğitimi konusu. Bu sefer anne babalar çocukları asla yapmıyacakları birşeyle tehdit etmemesi gerekir demişsin. Hakikaten bunu yapan bir anne baba varmıdır bilemiyorum. Vallahi ben ve tanıdığım bütün anneler çocuklarını, kızdıkları zaman “kafanı kırarımdan tut saçını başını yolarıma kadar “ nelerle tehdit ediyorlar bir bilsen aklın durur. Senin çocuğunu nasıl eğittiğini ve senin nasıl eğitildiğini senden detaylarıyla okumak isterim. Neyse yorumunun çocuk eğitimi konusunda beni kötü hissettiren bölümü hariç diğer bölümleriyle hemfikirim. Bana yazacak pek birşey bırakmamışsın ama gülseren ciğime şöyle bir dokunmadan edemiyeceğim;)). Bu arada hülya nın yazmak istediği dizi sayfasına girdim orada kadim dostumdan başka birini göremedim. Öpüldün./ Berran dost, taşınma işlerin bitmedi herhalde ki haftalık çiçero sözünü göremiyorum. Ya da memleketin hali senide depresyona soktu! 3 gün yastan sonra kendime gelebildim ve artık memleket halini düşünmemeye söz verdim kendimeGerçi diğer bölüme aktardığın güzel sözlere bir reaksiyon gösterememiştim, özür! ama artık bu duruma bir son. Sanada kocaman bir öpücük. /Ayşe arkadaşım” seninde yorumunu göremiyorum sebebini tahmin edebiliyorum ama bnece böyle konulara fazla kafayı takma. Sen sayfamızın taye kanısın yorumlarını bekliyorum. Sevgiler./ DİZİ YORUMUM: Dizi gitgide kötüye gidiyor, baksanıza bu kadar uzun bir bölüm seyrettik kimse bir kere bile öpüşmedi!!!???!!!&&& Bizim müstakbel gelinimiz kezban saçlı gülseren sadece sarılıp duruyor, mübarek sanki sarılma makinası. Herkese her durumda sarıla sarıla bir hal oldu. Kızlarına sarılıyor, sevgilisine durup durup sarılılyor, gülene sarılıyor, ağlayana sarılıyor. Aman neyseki her sarıldığına ninni söyleyip, saçını taramaya kalkmıyor ya biz ona şükredelim. Acaba cihan la restoranda değilde evlerinde buluşsalar ona ninni de söyler mi? Bence söyler, valla hiç gözünün yaşına bakmaz. Ona mutlaka “dasdini dasdini danalı bebek” ninnisini söyler. Tabii birde saçlarını tarar ve bundan mest olan ciiaan cığı da “benim buzdolabı karım bir kere bile benim saçlarımı tarayıp bana ninni söylemedi ben bu kadını 19 sene nasıl çektim” diye diye dizlerinde hüngür hüngür ağlar. Bizim gülseren gelin bu kadarla da kalmaz örf ve adetlerimize uyup ayaklarını bile yıkar erkeğinin. Ah bir evleri olsa gülseren, kadın nasıl olurmuş gösterir cihan a! ayaklarını yıkamaklar, sırtını ovmaklar, saçını taramaklar, börekler, çörekler sarmalar dolmalar, baklavalar, daha neler neler... Bu arada musti arkadaşın gülseren e hazal için çeyiz hazırlatma fikri hoşuma gitti ama hazal buna mutlaka karşı çıkar, varoşça diye. Bak cansu ya hazırlayabilir. Yok, bence önce kendine hazırlasın. Dilara ceyiz falan da getirmemiştir ve zavallı cihan da daha hayatında çeyizde görmemiştir. Dilara çeyizin ne olduğunu bile bilmiyordur. Şaka bir yana bu ikilinin şu öpüşememe durumu benim değil ama bazıların canını çok sıkıyor mutlaka. Ama kendi suçları. Onların eskimovari öpüşmesini beğenmediler ille mahir le feride gibi öpüşsünler diye tutturdular o da olamaz zaten mahir le feride o öpüşme şekillerine patent almışlar onlardan başkası öyle öpüşemezmiş. Bari hapisten çıktıktan sonra öpüşselerdi! Adam o kadar hapis yattı bir öpücüğü hakketti herhalde. Ama gülseren ciği ona çocuğuna sarılır gibi sarıldıi ahh canım benim diye diye. İlk sözü de tabii “ aa sen zayıflamışsın hiç yemek yemedin mi ?” oldu. Dükkan sahibi orada olmasa hemen cihan ı içeri alır ona mutlaka bir buçuk iskender ısmarlardı yüzüne kan gelsin diye. Zavallı cihan zaten karısıyla senelerdir kardeş hayatı yaşamış birde şimdi sarılmaktan ve yemek yedirmekten başka bir şey yapmayan bir sevgilisi var. Durumu çok vahim, ama çok. Gülseren le cihan aşkını bir türlü bana sevdiremiyen senaristler şimdi harun la dilara aşkını sevdirmeye çalışıyorlar. Dilara da aşka hemen evet diyecek cinsten biri değil ki ! Hemen sınırı çizdi ve hayranına boşanmadan sana evet bile diyemem dedi. Dilaranın nikahlıyken harun la aşk yaşamasını dört gözle bekleyen azize dostumuzun hayalleri de böylece suya düştü. Selin cime laf sokuşturmaya ve dilara yı lanetlemeye hazırlanıyordu, nolcek şimdi? Ama harun la dilara öpüşecek diyede çok bekliyeceğiz bence. Dilara öyle kolay kolay bir adamı yanına yaklaştıracak tipten değil. Hem öpüşseler bile bence onlarda feride ile mahir gibi öpüşemezler. Biri buzdolabı öbürü kuzine soba!! Bu ısı farkı nedeniyle zaten cıs!! Sadece bu kadar değil bence bunların öpüşmesi bayağı tantanalı olacak , çünki parmağını kıpırdatmak için bile emine den yardım isteyen dilara artık öpüşürkende kafasını doğru yöne çevirsin diye emine den yardım ister. Tabii fazla titiz olduğu içinde emine hanımın önce harun u dezinfekte etmesi gerekir. Gözümün önüne bu sahne geldikçe bir tuhaf oluyorum. Cansu ile diziye yeni giren çocuğu da cansu çok genç diye öpüştürmezler şimdi. Ya da önce bir imam nikahı kıydırılması gerekir. Bence bu dizinin adı öpüşemeden ölenler olmalı. Neyse bu öpüşme konusunu burada keseyim yoksa gözümde yaş kalmadı ağlamaktan. Ağlamak derken nuray olayı cidden çok acıklıydı. Özkan galiba bizi utandıracak ve sonunda iyi bir baba olacak, haydi hayırlısı. Hazal ın düzeleceğini beklemekse nafile gibi görünüyor. Gülseren e yalıda onun için kalması konusunda dersini verdi. Selin cimin ve deryanın dediği dibi çocuğun her istediğini verir şımartırsan ve veremediklerin için eziklenirsen sonun böyle olur. Neymiş kıyamamış mış , büyüdükçe düzelir diye beklemiş miş. Çocuklarına kıyamaya kıyamaya herşeyine göz yuman anneler onların kötü yola bile düşmesine sebep oluyorlar. Örnekleri çok. Gülseren hala herşeyi “allahtan” cihan sa herşeyi dilara dan biliyor. Yemekte gülseren e karısını şikayet ederken sanki şirketin başına gelenler ve onun hapise düşmesi dilaranın arkasından dolap çevirerek başkanlığı alması yüzünden olmuş gibi konuşuyor. Yuh sana cihan! Senin hapise düşmenin baş müsebbibi kızını terbiye edememiş ve evde tutamadığını gördüğü halde senden herşeyi sakladığı için evden kaçmasına engel olamamış gülseren sevgilin olduğunu unutuyorsun herhalde! Hem bunu hemde firmanın düştüğü durumun suçlusunun dilara olmadığını bile bile bunları söylemesi cihan ı gözümden iyice düşürdü. Dua etsin ki dilara şirketin idaresini eline aldı. Bence ancak bu durum şirketin batmasına engel olacak. Çünki harun dilara yı üzmek istemez. Zenginlik, mal mülk konularına tepeden bakan cihan kendine denk sevgilisi gülseren le mutlu mesut yaşasın dilara ya kızıp gülseren e restoranda sonumun ne olacağını bilmiyorum v.s yakınacağına. Ayrıca başı sıkışınca dilara dan yardım umacağına vermeyincede lanetliyeceğine gülseren sevgilisinden yardım istesin. Bak o ne güzel sana iki gönül bir olursa samanlık seyran olur vadeediyor. Hep dediğin gibi herşeyi dilara ya ver ve samanlıkta gülseren le mutlu ol, niye dertlenip duruyorsun ki. Son olarak bizim anası gibi svri akıllı ozan ın yaptıklarına bakalım : akıllıca bir manevrayla bilgisayarı aldı ama niye harun a götürdü onu anlamadım. Zaten bu dizideki olayları anlamak için ya müneccim olmak gerek ya da filozof. Benden bu kadar, daha yorum yazmayanlara hadi bakayım göreyim sizi güzeller!
LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Selin cim sayfamızda seni övenlere diş bileyen iki çok sayın yorumcu dostumdan özür dileyerek ve yüksek müsaadelerini rica ederek senin bu yorumunu da inanılmaz keyif verici bulduğumu söylemek zorundayım. Umarım bu yorumumuda sildirtmezler. Geçen yorumumu sildirtilmeden okuyabildin mi bilmem. Okumamış olman ihtimalini göz önünde tutarak övgümü tekrarlıyayım: müthişti, bilhassa o ana kadar kimsenin göremediği noktalara değinmen takdiri şayandı. Bunlar arasında görüntülerin hazal ın öpüşme sahnelerini silip sadece teo nun nasıl öldüğünü gösteren sahneleri polise sunma fikrin cidden keskin zeka ürünüydü, ki bizim akıllı yıldırım ve candan dahil hiç kimse bunu düşünemedi ve hala düşünemiyor. Organ bağışı konusunun farkına varman senin farkını gösteriyor v.s v.s. Bu seferde dilara nın başkan yardımcısı olduğunu farketmişsin. Ben farketmemiştim, başka farkedende olmuşa benzemiyor. Olaylar ve kişilere getirdiğin yorumlar herzamanki gibi tam oturmuş ama bir konuda seni fazla beklentili buluyorum. O da, çocuk eğitimi konusu. Bu sefer anne babalar çocukları asla yapmıyacakları birşeyle tehdit etmemesi gerekir demişsin. Hakikaten bunu yapan bir anne baba varmıdır bilemiyorum. Vallahi ben ve tanıdığım bütün anneler çocuklarını, kızdıkları zaman “kafanı kırarımdan tut saçını başını yolarıma kadar “ nelerle tehdit ediyorlar bir bilsen aklın durur. Senin çocuğunu nasıl eğittiğini ve senin nasıl eğitildiğini senden detaylarıyla okumak isterim. Neyse yorumunun çocuk eğitimi konusunda beni kötü hissettiren bölümü hariç diğer bölümleriyle hemfikirim. Bana yazacak pek birşey bırakmamışsın ama gülseren ciğime şöyle bir dokunmadan edemiyeceğim;)). Bu arada hülya nın yazmak istediği dizi sayfasına girdim orada kadim dostumdan başka birini göremedim. Hem hülya arkadaşa da gülserenvari eli belinde “kıııızz hülya” diye bir çağrı yapmış. Buna rağmen hülya arkadaş ortalarda yok, neler oluyor, korktunuz mu ? yoksa bu azize dostumuz kendi çalsın kendi oynasın diyemi oraya girmiyorsunuz merak ettim. Öpüldün./ Berran dost, taşınma işlerin bitmedi herhalde ki haftalık çiçero sözünü göremiyorum. Ya da memleketin hali senide depresyona soktu! 3 gün yastan sonra kendime gelebildim ve artık memleket halini düşünmemeye söz verdim kendime, aynı bu sayfanın sahipleri konusunda kafa çatlatmayı bırakmaya söz verdiğim gibi. Gerçi diğer bölüme aktardığın güzel sözlere bir reaksiyon gösterememiştim, özür! ama artık bu duruma bir son. Sanada kocaman bir öpücük. /Ayşe arkadaşım seninde gözünü korkuttular herhalde külahıma anlat diye diye ve senin analizini yapa yapa. Onlar öyledir kendilerini sayfanın sahibi sanıyorlar ve kimin ne yazması gerektiğini tayin etme hakkını kendilerinde buluyorlar. Beğenmedikleri yorumları sildirtme konusundad da oldukça maharetli oldukları için muhalefeti de bastırdılar. Artık istedikleri gibi cirit atabiliyorlar diye düşünüyorlar ama biz daha ölmedik. Sende yanlış taraf seçtin be arkadaşım onları öven ve selini yeren birşeyler yazarak sayfaya girecektin. Öyle yapsaydın önünde saygıyla eğilir ve seni asla sorgulamazlardı , sen bütün bu bildiklerini nereden biliyorsun, neden durduğun yerde bizi övüyorsun ve ölümüne bizden tarafa oluyorsun, Sen mutlaka sen değilsindir v.s v.s diye bir tek laf çıkmazdı ağızlarından. Buna rağmen bence sen onları takma ve yolundan vazgeçme. Sevgiler./ DİZİ YORUMUM: Dizi gitgide kötüye gidiyor, baksanıza bu kadar uzun bir bölüm seyrettik kimse bir kere bile öpüşmedi!!!???!!!&&& Bizim müstakbel gelinimiz kezban saçlı gülseren sadece sarılıp duruyor, mübarek sanki sarılma makinası. Herkese her durumda sarıla sarıla bir hal oldu. Kızlarına sarılıyor, sevgilisine durup durup sarılılyor, gülene sarılıyor, ağlayana sarılıyor. Aman neyseki her sarıldığına ninni söyleyip, saçını taramaya kalkmıyor ya biz ona şükredelim. Acaba cihan la restoranda değilde evlerinde buluşsalar ona ninni de söyler mi? Bence söyler, valla hiç gözünün yaşına bakmaz. Ona mutlaka “dasdini dasdini danalı bebek” ninnisini söyler. Tabii birde saçlarını tarar ve bundan mest olan ciiaan cığı da “benim buzdolabı karım bir kere bile benim saçlarımı tarayıp bana ninni söylemedi ben bu kadını 19 sene nasıl çektim” diye diye dizlerinde hüngür hüngür ağlar. Bizim gülseren gelin bu kadarla da kalmaz örf ve adetlerimize uyup ayaklarını bile yıkar erkeğinin. Ah bir evleri olsa gülseren, kadın nasıl olurmuş gösterir cihan a! ayaklarını yıkamaklar, sırtını ovmaklar, saçını taramaklar, börekler, çörekler sarmalar dolmalar, baklavalar, daha neler neler... Bu arada musti arkadaşın gülseren e hazal için çeyiz hazırlatma fikri hoşuma gitti ama hazal buna mutlaka karşı çıkar, varoşça diye. Bak cansu ya hazırlayabilir. Yok, bence önce kendine hazırlasın. Dilara ceyiz falan da getirmemiştir ve zavallı cihan da daha hayatında çeyizde görmemiştir. Dilara çeyizin ne olduğunu bile bilmiyordur. Şaka bir yana bu ikilinin şu öpüşememe durumu benim değil ama bazıların canını çok sıkıyor mutlaka. Ama kendi suçları. Onların eskimovari öpüşmesini beğenmediler ille mahir le feride gibi öpüşsünler diye tutturdular o da olamaz zaten mahir le feride o öpüşme şekillerine patent almışlar onlardan başkası öyle öpüşemezmiş. Bari hapisten çıktıktan sonra öpüşselerdi! Adam o kadar hapis yattı bir öpücüğü hakketti herhalde. Ama gülseren ciği ona çocuğuna sarılır gibi sarıldıi ahh canım benim diye diye. İlk sözü de tabii “ aa sen zayıflamışsın hiç yemek yemedin mi ?” oldu. Dükkan sahibi orada olmasa hemen cihan ı içeri alır ona mutlaka bir buçuk iskender ısmarlardı yüzüne kan gelsin diye. Zavallı cihan zaten karısıyla senelerdir kardeş hayatı yaşamış birde şimdi sarılmaktan ve yemek yedirmekten başka bir şey yapmayan bir sevgilisi var. Durumu çok vahim, ama çok. Gülseren le cihan aşkını bir türlü bana sevdiremiyen senaristler şimdi harun la dilara aşkını sevdirmeye çalışıyorlar. Dilara da aşka hemen evet diyecek cinsten biri değil ki ! Hemen sınırı çizdi ve hayranına boşanmadan sana evet bile diyemem dedi. Dilaranın nikahlıyken harun la aşk yaşamasını dört gözle bekleyen azize dostumuzun hayalleri de böylece suya düştü. Selin cime laf sokuşturmaya ve dilara yı lanetlemeye hazırlanıyordu, nolcek şimdi? Ama harun la dilara öpüşecek diyede çok bekliyeceğiz bence. Dilara öyle kolay kolay bir adamı yanına yaklaştıracak tipten değil. Hem öpüşseler bile bence onlarda feride ile mahir gibi öpüşemezler. Biri buzdolabı öbürü kuzine soba!! Bu ısı farkı nedeniyle zaten cıs!! Sadece bu kadar değil bence bunların öpüşmesi bayağı tantanalı olacak , çünki parmağını kıpırdatmak için bile emine den yardım isteyen dilara artık öpüşürkende kafasını doğru yöne çevirsin diye emine den yardım ister. Tabii fazla titiz olduğu içinde emine hanımın önce harun u dezinfekte etmesi gerekir. Gözümün önüne bu sahne geldikçe bir tuhaf oluyorum. Cansu ile diziye yeni giren çocuğu da cansu çok genç diye öpüştürmezler şimdi. Ya da önce bir imam nikahı kıydırılması gerekir. Bence bu dizinin adı öpüşemeden ölenler olmalı. Neyse bu öpüşme konusunu burada keseyim yoksa gözümde yaş kalmadı ağlamaktan. Ağlamak derken nuray olayı cidden çok acıklıydı. Özkan galiba bizi utandıracak ve sonunda iyi bir baba olacak, haydi hayırlısı. Hazal ın düzeleceğini beklemekse nafile gibi görünüyor. Gülseren e yalıda onun için kalması konusunda dersini verdi. Selin cimin ve deryanın dediği dibi çocuğun her istediğini verir şımartırsan ve veremediklerin için eziklenirsen sonun böyle olur. Neymiş kıyamamış mış , büyüdükçe düzelir diye beklemiş miş. Çocuklarına kıyamaya kıyamaya herşeyine göz yuman anneler onların kötü yola bile düşmesine sebep oluyorlar. Örnekleri çok. Gülseren hala herşeyi “allahtan” cihan sa herşeyi dilara dan biliyor. Yemekte gülseren e karısını şikayet ederken sanki şirketin başına gelenler ve onun hapise düşmesi dilaranın arkasından dolap çevirerek başkanlığı alması yüzünden olmuş gibi konuşuyor. Yuh sana cihan! Senin hapise düşmenin baş müsebbibi kızını terbiye edememiş ve evde tutamadığını gördüğü halde senden herşeyi sakladığı için evden kaçmasına engel olamamış gülseren sevgilin olduğunu unutuyorsun herhalde! Hem bunu hemde firmanın düştüğü durumun suçlusunun dilara olmadığını bile bile bunları söylemesi cihan ı gözümden iyice düşürdü. Dua etsin ki dilara şirketin idaresini eline aldı. Bence ancak bu durum şirketin batmasına engel olacak. Çünki harun dilara yı üzmek istemez. Zenginlik, mal mülk konularına tepeden bakan cihan kendine denk sevgilisi gülseren le mutlu mesut yaşasın dilara ya kızıp gülseren e restoranda sonumun ne olacağını bilmiyorum v.s yakınacağına. Ayrıca başı sıkışınca dilara dan yardım umacağına vermeyincede lanetliyeceğine gülseren sevgilisinden yardım istesin. Bak o ne güzel sana iki gönül bir olursa samanlık seyran olur vadeediyor. Hep dediğin gibi herşeyi dilara ya ver ve samanlıkta gülseren le mutlu ol, niye dertlenip duruyorsun ki. Son olarak bizim anası gibi svri akıllı ozan ın yaptıklarına bakalım : akıllıca bir manevrayla bilgisayarı aldı ama niye harun a götürdü onu anlamadım. Zaten bu dizideki olayları anlamak için ya müneccim olmak gerek ya da filozof. Benden bu kadar, daha yorum yazmayanlara hadi bakayım göreyim sizi güzeller!
gizem demiş ki;
Dilara gülserene çok kötü şeyler yaptı. O kadar kötü şeyler yaptı ki bu bir insana hiçbir koşulda yakışmayacak olan şeyler. Onun ekmeğiyle oynadı, ona iftiralar attı, yalanlar söyledi, onu suçlu duruma düşürmek için her yolu denedi. Onun bunları evliliği için yapmış olduğunu söyleyip, onaylamadan anlayış göstermek benim adalet duyguma çok ters bir olay. O zaman işlenen her suçun bir gerekçesini bulup, hafifletebilir ya da onaylamasak da hoş görebiliriz. Bu adalet duygumuz açısından son derece zararlı bir düşünce yapısı. Bence suç suçtur. Cinayette suçtur, iftira da suçtur, karşımızdakini zarara uğratmak da suçtur. İnsanlar her zaman kendi çıkarları için suç işler zaten. Her suçu işleyen zanlının bir bahanesi olacaktır. Birilerine suç işleme hakkı vermediğimiz halde onu anlamaya çalışmak başkalarını da suça teşfik edici bir düşünce tarzından başka bir şey değil bana göre. ben dilaranın hazala karşı tutumunu da anlamakta zorlanıyorum. sonuçta kendi doğurduğu bir çocuk. Hiç mi ona karşı bir şey hissetmiyor. Hadi onu kabullenmekte zorlanıyor diyelim. Bunu bir yere kadar anlıyorum. Ama kendi evine getirip uzun süre öz kızı muamelesi yaptığı hazalı evden kovmasını anlamıyorum. emniyete getirilmiş kızına avukat tutmayın diye bas bas bağırmasını hiç anlamıyorum. Üstelik gerçeği öğrenmek için hiçbir çaba harcamadan. Hele hele kendi doğurduğu çocuğun eğitim hayatına engel olmasını hiç anlamıyorum. Bu kadarına pes diyorum. Devlet okullarının sunduğu imkanlarla özel okulların sunduğu imkanlar arasında büyük bir uçurum var. Dilara bunu yalıya hazalı getirdiğinde kendi söyledi ve devlet okulundan alarak daha iyi şartlarda okuması için hazalı özel okula yerleştirdi. Sonrada hazala sunduğu tüm maddi imkanları öz kızının elinden aldı. Bunu da sırf kendisine yürüme konusunda yalan söylediği ve bu yalanını gülserenle komplo kurdu gibi paranoyak bir düşünce sonucu yaptı. Düşünecek olursak Hazal gülserene de dedesiyle bir olarak komplo kurmuş ve onu fahişe olarak gösterebilecek bir senaryoya ortak olmuştu. Dilara sadece paranoyak düşüncesiyle hazalı evden kovarken, gülseren kendisine o kötü olayı yaşatan kızına her şeye rağmen sahip çıktı. Bu da onların annelik anlayışının bir göstergesi.
gizem demiş ki;
Dilara kefaleti ödemek zorunda değildi. Ama cihanı kandırmak zorunda da değildi. Aslında Dilara gerçekleri zamanında açıklayabilecek yüreğe sahip olmadığını yine entrika çevirerek ispat etti. Bence cihan şirketten kendisini bu şekilde kovan dilaranın elinden o şirketi geri almalı. Dilara öyle kendisini başkalarının önünde rencide etmeyen kocasının yaptığı jesti anlayabilecek kapasite bir kadın değil. Dilaranın beş parasız kalmasını görmeyi gerçekten istiyorum. Bu güne kadar aşağıladığı gülserenin yaşam mücadelesini kendisi nasıl verecek sorusunun cevabı aslında çok ilginç olurdu. Ben dilaranın haruna karşı hissettiklerinden emin olmadığı için boşanmayı öne sürdüğünü düşünüyorum. Dilara zaman kazanmak, düşünmek için bir zamana ihtiyaç duyuyor. Boşanma sürecinde duygularını daha iyi tartabileceğini düşünebilir. Hatalı bir ilişkiye başlamamak için bence doğru bir karar. Ama bu cihan ve gülseren için geçerli bir neden değil. Çünkü cihanın boşanma konusunda hiçbir tereddütü yok. Duygularından da son derce emin. Üstelik inatla boşanmaya engel olan da Dilara. Aklında evliliğini bitirmiş, bunu eşiyle paylaşıp boşanmak istediğini dile getirmiş, boşanma davası açmış, evi terk etmiş biri cihan. Bu nedenle boşanma sürecinde gülserenle olan ilişkisi onun kafasını karıştırabilecek bir durum değil. Kafası karışık olan Dilara olduğu için yeni bir ilişkiye başlamak için de zamana ihtiyaç duyması normal bir şey. Ben Harun-dilara ilişkisinin geçmişini de anlayabilmiş değilim. Dilaranın harunun kendisine olan duygularından habersiz olduğunu düşünmek saflık olur. Hangi kadın kendisine yönelen beğeni dolu bakışları anlamaz ki? Harun bir benim duygularımla oynadı diyor, bir bana karşı duyguları azdı diyor. Senaristler mi ne yazdıklarını unutuyorlar, harunun mu hafıza problemi var onu da ben anlamadım. Daha ileriki bölümlerde geriye dönüşlerle umarım bu duruma açıklık getirirler.
Daha Fazla Yorum