Paramparça 33.Bölüm 720p izle
Özet: Paramparça 33.Bölüm izle, Paramparça 33.Bölüm tek parça izle, Paramparça son bölüm izle, Paramparça 33.Bölüm full izle
Harun, Hayatının en önemli kişilerinin kaybından sorumlu olduğunu düşünen Dilara ve Cihan'a bunca zamandır öfke ve kin beslemektedir, fakat zaman artık intikam zamanıdır. Geçmişte ki gençlik resimlerine baktıkça "Yaşadıkları her anı onlara zehir edeceğim" diye düşünen Harun, artık hain kurgularını gün yüzüne çıkarmaya başlar.
Cihan ise evdeki sıkıntılarla uğraşmaktadır ve artık ipin ucunu kaçırmıştır. Düşmanından da habersizdir. Sadece Gülseren'de huzuru bulan Cihan, "Bütün herşeye hazırım" diyerek Gülseren'e duygularını belli eder. Fakat hiç ummadıkları biri bu anlara şahit olur.
Evde tüm bireyler için zorluklar başlar. Gülseren'i evden yollamak için her yolu deneyen Dilara kararında kesindir. Hazal'da evdeki bu kargaşalardan fırsat bularak tüm herkes için büyük bir dolap çevirir.
Yayınlandı: 20/09/2015
berran hanim,dün aksam nereye ne yazdim bilmiyorum.secim calismasindan geldik yorgundum moralim bozuktu maalesef partmiz baska eyalette cok ayb oldu iki hafta sonrada burada olacak yani dünyada politikanin dengesi cok bozuldu.evet hatirliyorum YGA yarida biaktigim dizilerden biriydi.ama havva karekterinin oyunculugu mükemmeldi sivesi mimikleri.aslinda hangi dii iyi örnek?YD gibier haric.bakin günümüz türkiyemizde artik durum öyle olduki iki eslilige razi kadinlarimiz varken su senaistlerin yazdigi senaryoya ya oyunculara anliyamiyolarmi senaryoyu neyse bizler ne kadar cirpinsak bos iste bosvermemeye calistikla kendimizi anlatamiyorum ...halbuki basta gülseri takdir etmistim ama nerde eski gülseren .
SELİN demiş ki;
Herkese selam. . DİZİ YORUMU, BÖLÜM III: Yorumumun II. bölümünün son cümlesi çıkmamış buraya aktarıyorum: Olayı toparlarsak Gülseren’in Hazal için ve o istediği için yalıda kalarak hem Cihan’ın ailesini huzursuz etti , hem Hazal’ın öz annesiyle kaynaşmasına engel oldu hem onun egoistçe davranışlarına çanak tuttu, hem öz kızı Cansu’nun dengesini bozdu. ve hemde bu provakatif, inanılmaz derecede empatisiz davranışıyla kendini zor duruma soktu. Bunu ancak cahil bir kadın ve bilinçsiz bir anne yapabilir. Halbuki Cihan’dan hergün, kendisini Hazal’la mesela otellerinden birinde buluşturup bütün gün birlikte olmalarını sağlamasını isteyebilirdi. Hazal gündüzleri Gülseren annesi geceleri de Dilara annesi tarafından bakılabilirdi. Böylece ne Gülseren çile çekerdi ne de Dilara ve ailesi bu üzücü ve abes durumu yaşamak zorunda kalırdı . Ona keza, eğer bu durumun destekleyicisi Cihan biraz empati ve ahlak sahibi bir adam olsaydı ne daha nikahlı olduğu karısını ne bu durumda acı çektiğini gördüğü güya büyük aşkı Gülseren’i ve ne de diğer çocuklarını bu denli üzüp bu krize sebep olurdu. Bu durumun maduru Dilara ise Cihan’a Hazal’la Gülseren’i istedikleri zaman ve istedikleri sürece yalı dışında görüşmeleri için çözümler üretmesi konusunda baskı yapıp onunla birlikte çözümler üretebilirdi. Cihan ve Gülseren buna yanaşmazlarsa Gülseren’le seviyesiz tartışmalara gireceğine, kendisi diğer çocukları alarak yalıyı Gülseren oradan gidinceye kadar terkedebilirdi. O da onurlu ve bilinçli bir kadına yakışır bir şekilde davranmadı. Bus on yazdıklarımla sevgili AYŞE’nin sorularını da cevaplamış olduğumu sanıyorum. LaLem’cimin sorusuna cevabım ise: düşme sonucu meydana gelen omirilik zedelenmeleri ilk planda organsal bir durumdur. Yani hastanın psikolojik durumu organların iyileşmesini hızlandırır veya mümkün kılar diye bir şey yoktur. Hafif omurilik zedelenmeler altı ay ile iki senelik bir süreçte tamamen iyileşebilir. Ama bu süreç içinde hastanın felçli olan bölgelerinde hareketsizlik nedeniyle kas kaybına sebep olmaması için bir an evvel fizik tedavisine başlamaları gerekir. Ayrıca felçli hasta içinde bulunduğu durum dolayısıyla ağır depresyon geçirebilir ki bu da başlı başına bir hastalıktır ve tabii ki büyük bir sorundur. Her halikarda hastanın çevresindekiler ona her konuda destek olmalı daha fazla ilgi ve ihtimam göstermelidir. Ama bu onun her istediğini yapmak demek değildir. Yakınları onun yanında olduklarını ama onun kölesi olmadıklarını gösterecek şekilde davranmalı ve mümkün mertebe bir an evvel normal gündeme geçilmelidir. Olağanüstü yaşamaya devam etmek hastanın yeni durumuyla yaşamayı normal görmeye başlamasına engel olur. Aşırı hizmetkar yakınlar onun kendi kendine birşeyler yapmaya gayret etmesini önler, hizmet eden kişiye bağımlılığını arttırır. Özetlersek: Yani Gülseren annesi 24 saat Hazal’ın başında kalıp ona hizmet edip öpüp koklarsa omuriliğindeki zedelenme daha çabuk iyileşir diye bir şey yok. Ama psikolojil durumunun bozulmaması için kendisini büyüten ve bu nedenlede duygusal olarak kendine daha yakın hissettiği Gülseren annesiyle bol bol vakit geçirmesi öok önemlidir. Bunun iki taraf içinde sıkıntılı olmaması için daha önce bahsettiğim gibi bir iş bölümü yapılabilir. Diğer konularda yazılanlara katılıyorum. Herkese iyi geceler.
gizem demiş ki;
cihan gibi akıllı bir erkeğin neden dilaraya bağırıp çağırdığını hep düşündüm durdum. biraz da kızdım. rahminin 'Gülserenin anlayacağı dilden konuşması gibi' bence cihan da dilaranın anlayacağı dili bulmuş ve konuşuyor. dilara gibi gerçekleri kabul etmeyen, kendisini istemeyen, küçümsemesine, bazen aşağılamasına rağmen cihanın yaptığı herşeyi sineye çekerek koşan gurursuz bir kadının anlayacağı dil bul olsa gerek. şimdi bunu seviyor, evliliğini kurtarmak için yapıyora bağlayanlar olursa, bana göre gülseren de hiç hoşnut olmadığı yalıda, o kadar sözü yutmasına kızına olan sevgisi yüzünden katlanıyor. gülserenin anneliği eleştirilebilir. ama bunun yanında hiç bir zaman çocuklarıyla yakınlık kurmasını beceremeyen, hiç bir olayda onların yanında olmayan, ev geçindirme, hayat derdi olmamasına rağmen sürekli dışarıda vakit geçirip, çocuklarıyla ilgilenmesini hizmetçilere emir vererek yerine getiren dilaranın da iyi bir anne olduğunu söylemek zor bana göre.
Berran demiş ki;
Herkese merhaba ve iayi pazarlar:-)) SELIN'cim görüyorumki seni MOTIVE etmisim!!! Yorumlarinin I. ve II. bölünümn bilhassa ikincisini bir nefeste okudum.Güzel gönlüne ve parmaklarina saglik:-))) Bundan sonra seni nasil motive edecegimi biliyorum:-))Ama bu bölümde seninde belirttigin gibi YORUMLAR gercekten güzeldi.Bende coook uzatilip ikide bir Karakterleri mutosyona ugratmalarini tasvip etmiyorum.Baslarda sempatik olanlar birdenbire siddet yanlisi olmalari mesel., Bir zamanlar YGA (Melis bilir ) Yalanci ve sahtekar HAVVA karakteri sonradan adeta "MELEK " yapilmisti v.s., bu veya buna benzer) O yüzden Diziler bencede YAZ DIZI lerinden biraz daha uzun sürebilir. Öyle daha tadinda ve keyifli olacak. Herkese sevgiler senide kocaman öptüm SELIN'cim*_*
SELİN demiş ki;
Herkese selam. DİZİ YORUMU,BÖLÜM II: yorumuma devam etmeden önce, yorumumun 1. Bölümünde yaptığım bir hatayı düzeltmek istiyorum: bir ileri iki geri demek istiyordum , iki ileri bir geri demişim. Gülseren’in kendisini evinde istemeyen Dilara ve hatta Cansu hariç aynı şekilde evde kalmasından memnun olmadığı hal ve tavırlarından belli olan diğer aile fertlerine rağmen yalıda kalması Dilara ve bu aile fertleri için tam bir provakasyondu. Cihan „Hazal iyileşinceye kadar Gülseren istediği zaman yalıya gelir ve istediği kadar kalır diyerek Gülseren’in yalıda kalmasını tamamen Gülseren’in inisiyatifine bırakmış oldu. O andan itibaren kalmasından doğan bütün olayların sonuçlarından sadece Gülseren sorumluydu. Yalının sahiplerinden diğeri ve Hazal’ın öz annesi olan Dilara’nın rızasını almak ve o yokken ondan habersiz olarak yalıda kaldığı için özür dilemek gibi gerekli bir davranışı bir an bile aklına getirmeyecek kadar duyarsız ve kaba olan ve orada olmak sanki onun en tabii hakkıymış gibi ortalıklarda dolaştığı yetmiyormuş gibi Dilara’nın misafirleri geldiği an sevgili AYŞE’nin dediği gibi selam verip oradan ayrılma inceliğini göstermeyen Gülseren’e haddini bildirmek için Dilara’nın hoş olmayan yollara başvurmasını doğru bulmasam bile anlıyabiliyorum. Nihayet, yine hoş olmasa bile onun anlıyacağı bir dilden konuşan Rahmi sayesinde kendine gelen Gülseren yalıdan ayrıldı da bizde bu tamamen kendi düşüncesliği nedeniyle, LaLem’cimin tabiriyle gereksiz yere „self made çileler“i çeken Gülseren’in inim inim inlemesinden ve Cihan’ında onu bize bu nedenle dünyanın en güçlü en fedakar en cesur annesi olarak satmasından kurtulduk inşallah. İnsan seyirci olarak kendini salak yerine konmuş hissediyor. Senaristler ille bizi Gülseren‘e hayran bırakmak ve onun çektiği acılara ağlatmak istiyorlarsa bunu Gülseren’in Hazal’ın şu andaki durumunda yanında olmak isteyen ve hem onu hemde Hazal’ın yeni ailesinin huzurunu düşündüğü ve ondan uzakta kalmayı tercih ettiği için çektiği çileyi işlesinler, daha seviyeli ve mantıklı olur. Unutmıyalım ki Hazal artık kendi isteğiyle öz ailesinin yanında yaşıyor ve Gülseren’de buna izin verdi. Hazal artık bu ailenin artı ve eksileriyle yaşamak zorunda ve Gülseren’de bunu kabul etmek zorunda. Hazal artıları eski hayatına göre çok daha fazla bir hayat yaşıyor. Gülseren gibi sevgisini saç tarayıp ayak öperek gösteren bir anne olmamasına rağmen Hazal’ı seven ve onun başına gelenlere en az Gülseren kadar üzüldüğünü gördüğümüz Dilara gibi bir annesi var. Cihan’ın Hazal’a söylediklerinden anladığımız üzere Dilara’da günlerce kızının başının ucundan ayrılmadı. Ayrıca hazal’ın başına gelen tip felaketler insanları birbirine yaklaştırır, birbirine kaynaştırır. Bu olay Dilara ile Hazal’ın birbirlerine daha çok kaynaşmasına sebep olabilirdi gece gündüz Hazal’ın başından ayrılmayan Gülseren olmasaydı. Gülseren hem bunu engelliyor hemde Hazal’ın iki anneyi birbirine karşı kullanmasına sebep oluyor, fizyoterapi olayında gördüğümüz gibi. Hazal 15 sene onun yanında yaşadı. Onu en iyi tanıması gereken o ama maalesef Gülseren’in anneliği sadece biyolojik anne güdümlerinden ve hizmet etme alışkanlıklarından başka birşey değil. Bunun sonuçlarıda hazal gibi şımarık, herkesi Gülseren’i kullandığı gibi kullanmak isteyen bir çocuk. Olayı toparlarsak Gülseren’in Hazal’ın iyiliği için yalıda kalarak hem Cihan’ın ailesini huzursuz etmesi
melis demiş ki;
günaydinlar ,selin hanim coktandir yoktunuz yorumlarda oluncada sohbetli yorumlari okumadan geciyorum.hos onu bende sevinle yapiyorum.gece yazdigim anlasilmiyor.basarili olamamislari anliyorum brdn degisim oldu nedeni anliyorum senaristlerin yazdigi senaryoya yani 1.sezonda devam eden olaylara birde gülsererenin oevde kalinca seyirci anladi ve tepkisini gösterdi degilse hazal hasta cansu hasta derke iki eski durum olacakti.ozan zaten annesine saygisizligi gülserene sempatisi elestirliyordu cansunun bu olaya sempatiyle bakmasi elestiriliyordu birde üstüne bu olunca millet birden uyandi 3.düsmesiyle tekisini cok güzel gösterdi ha toparlarlarmi bilemiyorum seyirciyi geri kazanirlarmi kaybettikleri seyirciyi kazanmalari zor.ben bu gbölüm nasilki cihan korkunc br yüz ifadesiyle ozana saldirdi birden izleme hevesim biti cok seyirci bazi sahnelerde baba-ogul iliskilerin bir kadin icin bu hale gelmesi itci geldi seyirciy.burda 3 ytskin genc var ve onlarin 1.sezon sempati duyduklarina tepkiydi
melis demiş ki;
sein hanim,ücünün degismesini tahmin ediyorum bende tv kanallarindaki dizilerin facede görüyorum .paramparcanin face sayfasindaki yorumlari degerlendiriliyor dii sitelerini sanmam .o ffacede cok fazla asirri tepk oldu yorumlarda gülserenin o evde kalmasi,cansunun gecen böüm dilaraya cik odamdan diye kovmasi nankörlügü,ozanin annesine saygisiligi cok tepkliydi yorumcular sanirim onun icin birden degisti senaryo.ha o kovma isinide rahmiyye vermisler bir seklde gitmesi gerekiyordu degilmi ?ben ordaki yorumlardaki tepkileri gördüm ve eminim ondandi degisim.artik seyirci bazi seylere DUR demesii bilmeli degilmi?
SELİN demiş ki;
Herkese selam. DİZİ YORUMU, Bölüm I : başlamadan önce bütün yorum yapan arkadaşların eline sağlık demek istiyorum. Her yorum kendine has güzel ve sayfamızı renklendiriyor bence. LaLem’cim yazmak istediklerimi o kendine mahsus, beni bol bol gülümseten, güzel , sarkastik tarzıyla yazmış ve bana pek birşey bırakmamış ama , benim için „ o bulur yazacak birşeyler“ diyen BERRAN’cımı hayal kırıklığına uğratmamak için bir şeyler bende karalıyayım . Bu bölüm iki ileri bir geri tarzına örnek gösterilecek tiptendi bence. “ Bir ileri“ olarak gördüğüm iki sahne var . Birincisi, : Cihan’ın inisiyatifiyle, Cihan -Dilara çiftinin nihaye, ilişkileri ve son olanlar üzerine birbirlerini, iki yetişkin ve medeni insan gibi bağırıp çağırmadan empatiyle dinlemeleri oldu. Bu, Seyyan Hanım’ın meşhur „Hasret Türküsü“ adlı şarkısı eşliğinde beni çok duygulandıran bir sahneydi. Hem Ebru hemde Erkan bu sahnede çok iyiydiler. Ebru bu dizide zaten sadece mimiklerini kullanarak (yani , ahh, ohh, öf, Allahım etc. gibi sözsel öğeleri kullanmadan) duygularını çok iyi belirten bir oyuncu olarak karşımızda ve bu konuda Nurgül’den çok başarılı. Bu sahnede, Dilara bana kocasının onun duygu ve düşüncelerini hiçe sayan davranışlarının onu ne kadar çok kırdığını ve başka bir kadına aşık olmasının ona, sadece gururu kırıldığı için değil kocasını sevdiği için, ne kadar acı verdiğini sadece ağlayarak ve mimikleriyle çok güzel anlatabildi. Erkan’da eşi Dilara’yı istemeden kıran bir adam olarak acı çektiğini bana başaraılı bir şekilde hissettirdi. İkinci bu tür sahne: Dilara’nın Cihan’a, „Gülseren’in Hazal yüzünden yalıda kalmasında ısrar etmesini karşı fazla tepkili olduğu ve onu anlamaya çalışmadığı için özür dilediği sahne oldu. Bu dizi başladığından beri devamlı çatışan çiftin ilk olarak böyle birbirlerini anlamaya çalışarak konuştukları ikinci sahneydi bu ve dilerim milat karakteri taşıyordur bu kurgular ve bundan sonra çiftler birbirlerine karşı daha saygılı davranırlar. Bu kadar olumluluk içinde bir abeslik olmasaydı şaşırırdım. Herşey çok güzel giderken Cihan kendisinden özür dileyen Dilara’ya „bak gördün mü, böyle sakin sakin konuşursan herşey ne güzel oluyor“ demez mi? Sanki kendisi daha önce bu konularda bu yolu denemiş gibi. Gelde sinir olma ! İki geri dediğim kurgular ise tabii herkesin tepki gösterdiği Rahmi, Ozan ve Cansu değişimi. Senaryo ve replikler o kadar başarısız ki ben ve benim gibi düşünenler bunu Gülseren‘in yalıda kalmasıyla değişen dengeler olarak tahmin edebiliyoruz. Tam da bu durum,, eğer belirleyici replikler eşliğinde işlenseydi , değişim sebebi olarak inandırcı ve açıklayıcı olabilirdi, ama maalesef bunu beceremediler. Uzun yazmamamı rica eden yorumcunun ricasına uyarak burada yorumuma ara veriyorum.
Ayisigi demiş ki;
Gizem bizim evde de bazi misafirler geldiginde hic orali olunmaz,umursanmaz yani gelen-:)
melis demiş ki;
Eksik yazmisim gulseren ve cihan ilk sezonda gereginden fazla siedet uyguladilar ve devamli agresiftiler tam birbirine uygun.dilara Artk l Boyle kisiliksin zayif karekterli bir adami bosamasi gerekiyordu rahmiyi dinleden ona uymadan. Eee cihgan bir yere kadar kabadyiligin bu harun ne ozkana ne ozana benziyor Hadi bakalim goster gucunu haruna:-)))) tahmin ettigim gibi kizkardesiymis ölen 20 yilin intikami .sanirim kizkardesiyle iliskisi vardi cihan dilarayla evlenince intihar etti gibi o zaman ikisindende intikam alacak
Daha Fazla Yorum