logo

Paramparça 26. Bölüm izle

Özet: Hazal’ı kullanarak Cihan ve Gülseren’e oynadığı oyun ortaya çıkan ve kalp krizi geçiren Rahmi Bey en büyük zararı kendine verir. Cihan’ın bu oyunda ‘suç ortağı’ olarak gördüğü Dilara kendini temize çıkarmak ister ve Rahmi Bey’e hiç beklemediği bir darbe indirir. MAHKEMEDE ŞOK Herkesin merakla beklediği, Cansu’nun velayet davasının günü gelir. Davanın çok kolay geçeceğini düşünen ve rahat davranan Cihan ile Dilara’yı mahkemede büyük bir şok beklemektedir.
Yayınlandı: 25/05/2015
TC Berran demiş ki;
Herkese merhablar ve iyi vehuzurlu haftalar... SELIN'cim yorumunun yine cok güzeldi.Parmaklarina vede gözlerine saglik:-) En sondaki Keriman +Nezaket repligi evlere senlik idi :-))) GENCO ERKAL Videosunu izlemene memnun oldum.Benimde favorilerimdendir AST nibize tiryaki yaptirn kisidir. Bende Annemle her turneye cikip Izmirde ELHAMRA'daki oyunlarini (SUARE)hic kacirmazdik. Hele"BIR DELININ HATIRA DEFTERI oyunu ve oradaki muhtesem performnsi hala hafizamd kazilidir!! SEninde SEMIRE'ye belirttigin gibi; Yeni DIZI furyasi geliyor.Ancak isimleri cok ilginc"NE MÜNASEBET" "Tutarmi tutar" "iliski durumu karisik" "mutlu ol yeter" v.s., Ben her sene yaptigim Alman Tv sine agirlik verecegim.Burdada yaz proglrinda tatil nedeniyle ARD+ZDF, 3 SAT , ARTE vede regionallarda güzel tv filmleri oluyor.Üstelik reklamsiz!!! Ancak bazi final yapmis diziler var Örnegin Zeynepcimin tavsiye ettigi ki, ben onun zevkinden eminim ;gecen yillarda bana "MOR MENEKSELERI" tavsiye etmisti tatil boyunca 30 bölüm izlemis ve begenmistim.Bu kez dönem Dizisi olup Liseden arkadas olan ve sonra tekrar karsilasan " 7 GÜZEL ADAM'i izlemeyi düsünüyorum. Arzu edenler baslayabilir .Neyse bakariz...Kocaman öpüldün canim:-) Sevgili Semire dizelerin cok güzeldi seninde yüregine saglik.Sevgiler:-) Sevgili LaLemcan kisa ve az yorumun ve paylasimin icin Tesekkürler.Ancak Kizin ile ilgili kismini biraz daha acmani arzulardim.Mesela: Brussel'de oyunmu sergilediler veya baska bir etkinlikmi?? idi v.s.,Benden sana ve ona kocaman bir öpücük canimmm..*_*
01.06.2015 - 10:09
0   0

LaLem demiş ki;
Selin cim, geldim canım. Cumartesi günden beri brüxel deydim, kızımın yanında. Yine rüya gibi bir zaman geçirdim. Ama ruhum burda kalmış herhalde ki paralelde aktivmişim. Orada şenlik var. Sende şenliğe dahilsin aslında ama sadece cüssen yok. Hadi gel benimle ol diyeceğim „o şarkı „ diyeceksin. Neyse gelelim yorumlarına: hani bir zamanlar „seni anan benim için doğurmuş“ diye türkü müsveddesi bir parça vardı ya ondan ilham alarak, seni anan beni şaşırtmak için yaratmış diyeceğim ve birilerinin karnını ağrıtacağım. Boşanmış kadının velayetindeki çocuklarını soyadını verebileceğini hakikaten duymamıştım. Nereden bilirsin böyle şeyleri. Valla okuduğumda inanmadım ama araştırınca doğru olduğunu gördüm ve bir yaşıma daha girdim. Çağ atlamışız farkında değilim. Yorumun yine creme de la creme cinsinden. Bir dahaki bölüme yazacağın yorumu sabırsızlıkla bekliyorum. Kocaman öpüldün.
01.06.2015 - 01:06
0   0

SELİN demiş ki;
BERRAN’cım önerin üzerine o videoyu izledim, tabii ki çok beğendim. Kendisi çok takdir ettiğim tiy atrocuların başta gelenlerindendir. Hepsini değil ama bir çok oyununu seyrettim son olarakta Aziz Nesin’den nereye gidiyoruz’u . Türkiye’ye her gittiğimde yeni bir oyunu varsa seyretmeye giderim. Sayfaya girmişken başka vıdeolarını da seyredip yine dertlendim. Gezi yıldönümü ile ilgili yabancı basında çıkan haberleri de izliyorum. Öptüm canım.// SEMİRE’cim her halikarda bu sayfada haberleşmeye devam ederiz ve BERRAN’cımın söylediği gibi belki yeni başlayan dizilerden hoşumuza giden olur. Öpüldün.// MSFİGO’cum bende Hatırla Sevgili ve Çemberimde Gül Oya Dizilerine seyrettim ve haklısın her ikiside çok güzeldi. Sevgiler Canım.// LaLem Hanım yine sesin çıkmıyor, hayrola?
31.05.2015 - 20:34
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. DİZİ YORUMUMUN SON BÖLÜMÜ: Cihan nihayet doğru yolu keşfedebildi ve bu kadar zaman Hazal’ın yangın çıkardığını sakladıktan sonra birden kızına „kızım sen bir hata yaptın, bunu annene söylemek zorundasın bu yalanla yaşayamazsın“ diyebildi. Yani en başta yapması gereken şeyi bu kadar olaylara ve yeni hasarlara sebebiyet verdikten sonra nihayet yapabildi. İşin komik tarafı kendi yaptığının benzerini yapan Dilara’yı da bir güzel haşladı. Eğer kendisi hatalı davranmasaydı Dilara’ya kızmakta haklı derdim ama bu durumda zeytinyağlık yapması enteresan. Dilara’nın sa Cihan’ın karşısında bazı konularda geri zekalılar gibi davranması ise komik olmaya başladı. Mesela bu konuda suçlu suçlu bakacağına sen kendine bak diyebilirdi. Zaten Dilara Cihan’a karşı sadece Gülseren konusunda kaplan kesiliyor. Başka konularda „lütfen Cihan‘ demekten başka bildiği birşey yok. Ozan artık çocukça (ergen bile diyemiyorum) horozlanmalarıyla sıkmaya başladı. Hele öz kardeşi olan Hazal’a olan tavrı anlaşılmaz. Hazal yangın çıkardı diye evden atmaya kalkacak ve bunu bu şekilde yapacak kadar ukala bir tip çıktı ortaya. Adam bıcaklamaktan tut ehliyetsiz araba kullanıp kazaya sebep olmaya kadar ki, kaza sırasında o da başkalarına zarar verebilirdi, herşey var hesap cüzdanında, hemde bu yaşında . Kendi yaptıklarını ara sıra bir hatırlatmak gerekecek ama nerede onu yapacak anne baba. Cihan baba Gülseren’i pohpohlamakla meşgul Dilara anne Gülseren’e hakaret etmekle. Şöyle dönüp çocuklarla ilgilenen, onları birbiriyle kaynaştırmaya çalışan anne babayı ara bulabilirsen. Haydi bunu yapmıyorlar Cihan ve Dilara bir olup „Hazal bizim kızımız, seninle aynı haklara sahip, nasıl seni buradan kimse atamazsa, ne yaparsa yapsın onu da kimse atamaz, hele sen hiç atamazsın“ diye kati bir söz söylemek yerine „o senin kardeşin ona iyi davran“ demekle yetiniyorlar. Bu arada Ozan’ın yangın olayını öğrenip böyle ortalığı yıktığı sahnedeki mantıksız gelişmeye değinmeden edemiyeceğim. Sahne şöyle: Ozan böyle bir şeyi yapan bu kızı evden atın diye bağırıp çağırırken Cihan Ozan’a, „bu kız neden böyle oldu diye sordun mu deyip Hazal’ın dedesinin zorlamasıyla Gülseren annesine oynadığı oyunu anlatıyor, sanki yangını çıkarmaya zorlayan dedesiymiş gibi . Ozan’da geri zekalılar gibi bakıp kalıyor ve kelalaka diyemiyor. Bu sahnede Dilara’nın beğendiğim bir davranışı oldu. O da: Cihan onu „bu işte parmağın var mı diye sorgularken ve Gülseren’e yaptıkları konusunda suçlarken bu suçlamalar reddetmeyip „ yaptım ve, seni geri getirmek için yine yaparım“ demesiydi. Doğru veya yanlış yaptığının arkasında durmakta doğru bir karakter özelliğidir. Cansu’ya gelince çocuksu şımarık ısrarcılığı çok bilmiş davranışlarıyla antipatik olmaya devam ediyor. Cihan ve Gülseren’inse ona karşı daha kati davranıp mesela mahkemeye geleceğim diye diretmesini oyunla engelleyeceklerine izahla ve kesin bir tavır takınarak enlgellemeleri beklenirdi. Bu bölümün ikinci hakikaten dramatik sahnesi de Hazal’a Gülseren’in yanına gitmesi söylendiği sahneydi. Hazal rolündeki kızımız burada da çok iyiydi ve söylediklerinde haklıydı. Zaten bu dizinin en acınacak karakteride Hazal. Yorumumu bitirmeden bu bölümden bir replik incisi: Keriman Nezaketi kokluyor ve pasta koktuğunu söylüyor. O da tabii senin gibi soğan kokacak değilim ya ben temiz kadınım diye karşılık veriyor. Keriman“ ne yani ben pasaklımıyım? Sen bakma benim şimdi böyle göründüğüme „ben senden çok daha gencim, herkes beni en fazla 35 yaşında sanıyor“ diyor bense kokmakla genç görünmek arasında bizim senaristlerimiz dışında hiç kimse mantıklı bir ilişki kuramaz diyorum. Herkese güzel bir Pazar akşamı dilerim.
31.05.2015 - 19:53
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. DİZİ YORUMU DEVAMI: Hazal gördüğümüz kadarıyla hırslı ve egoist mizaçlı bir çocuk ve keriman gibi oldukça kötü karakterli biri tarafından yetiştirildiği ve Gülseren annesi tarafından çok şımartıldığı için bu kötü mizaç özellikleri törpüleneceği yere kamçılanmış bir çocuk. Yokluk içinde, parçalanmış bir ailede, babasız ve (annesinin çok çalışmak zorunda kalması dolayısıyla ona zaman ayıramaması nedeniyle) kısmen annesiz , birçok özentilerle yetişmiş olması ve yıllar sonra bir şanssızlık eseri kaybettiği zengin ailesinin içine girdiğinde her bakımdan sorun yaşaması nedeniyle tamamen yüzeysel , hazımsız, sevgisiz ve empatisi olmayan bir çocuk görünümü veren, yani psikolojisi tamamen bozulmuş bir çocuk. Buna rağmen Gülseren annesine şantaj yaptığı için pişman olması ve bu olaydan kadar etkilenmesi onun aslında göründüğü kadar yüzeysel olmadığını ve Cansu’ya “sende annem gibisin, onun gibi iyisin, ben sizin gibi değilim” demesi ki bu onun kendisi hakkında “ ben kötü biriyim” diye özeleştiri yapabilen biri olduğunu gösteriyor. Onun bu iyi nitelikleri zamanında pekiştirilmezse aksi bir gelişme de olabilir. Ama daha ergenlik çağını anlatamamış olan bu kızın yaşadıkları ve eğer yaşıyacakları (tahmın ettiğimiz gibi olursa) gelişmesi olumsuz yönde olacak gibi görünüyor. Bölümün ikinci önemli kurgusu duruşma konusuna gelince, Özkan’ın Cansu yu nüfusuna geçirmek için açtığı davanın velayet davasıyla birlikte görülmesi tabii ki yanlış bir kurgu. Diğer yandan Gülseren’in yanında kendi isteğiyle yaşayan kızı Cansu için aynı şeyi neden yapmadığını anlamak mümkün değil. Hatta bu aşamada bile bunu yapabilir. Bu kadarla kalmayıp kızını kendi nüfüsuna geçirmek ve kendi soyadını vermek için bile başvurabilir, yeni kanuna göre bu mümkün. Bunun için Cihan’la anlaşır ve öz annesi olarak Cansu’nun velayetini ona vermesi için Gülseren Cihan’a dava açar, o da bunu kabul eder. Böylece dava hemen sonuçlanıri Cihan ile ailesi Özkan’la karşı karşıya gelmez ve bütün bu komik kurgulara gerek kalmaz. Ondan sonra artık Özkan’ın Gülseren’e dava açması gerekir. Açarsa Gülseren’in bu davayı kazanacağı ortada. Özkan’ın nasıl kötü bir baba ve koca oduğunu ispat etmesi kolay. Ayrıca Cansu’nun şahitliğiyle Özkan’ın son pisliklerini ve kendini yakmaya kalkarak ne kadar manyak biri olduğunu ispat etmesi de kolay. Nihayetinde polis Gülseren’in evine gelerek Özkan’ın kendini yakmak istediğini haber vermiş ve Cansu’nun oraya gelmesini istemişti. 15 yaşındaki kızına böyle bir travmayı yaşatmaktan çekinmeyen bir babaya hiçbir mahkeme velayet vermez. Türkiye’de bile. Cansu’nun kendi isteğiyle bir süreden beri Gülseren’in yanında kalması ve Gülserenin şu andaki maddi durumunun Özkan’dan kötü olmaması (onunda tazmınat alma hakkı var) ve buna ek sabıkasının olmaması Gülseren’in diğer artıları. Kısacası bu konudan dram yaratmak zamanımız için oldukça komik bir durum ve real durumdan çıkılarakta güzel bir senaryo yazılabilir. Ama yiyen yiyor herhalde. Allahtan benim çevremde bunu yiyen bir tek kişi bile yok. Benim çevremde derken sadece meslektaşlarımdan bahsetmiyorum. Hazal konusunda yaratılan yalıdan ayrılma dramıda üç perdelik komedi. Hazal konusunda çözüm daha da kolay. Gülseren’in velayetinde olan Hazal, onunda istemeden göz yumması neticesi bir süreden beri öz annesinin ve abisinin yanında yaşıyor. Velayet sahibi Gülseren’in Hazal’ın nerede yaşıyacağına karar verme hakkı var. Kimsenin anlamakta zorlanmıyacağı sebeplerden hazal’ın öz annesi yanında yaşamasına izin veriyorum demesi sorunun çözülmesi için yeter de artar bile. Neyse biz şimdi mantığı ve gerçeği bir yana bırakıp bu kurguyu yemiş gibi yapıp yaşananlara dönelim. Bu yaşanalardan en komiği tabii ki Cihan’la Gülseren’in seller gibi akan göz yaşları arasında Cansu’za yalıya dönmesi gerektiğini anlattıkları sahneydi. En komiği de tabii ki Gülseren’in ciğer yakan bir tarzda kızına “ayrılığı çok zorlaştırıyorsun, canımdan can gidiyor sanki” deyip kendini parçaladığı sahneydi. Hay Allah dedim kendi kendime bu kadın acaba bu yaşta Alzheimer hastası mı yoksa ben mi yanlış dizideyim dedim kendime . Daha kısa bir süre önce, bilmemkim hanım diye bilmediği tanımadığı bir kadın beşinci baskı olarak ona Cihan’ın metresi dedi diye celallenip “a ben bunu çekemem” diye kızını kendi elleriyle yalıya göndermek isteyen ve kızı kendini parçalamasına rağmen gece yarısı onu ortada gözü yaşlı bırakan bizim fedakar Gülseren annemiz değil miydi? Konu kendine dokununca annelik, fedakarlık falan filan faso fiso , alır başını gider. Ama kendine dokunmuyorsa ah vah! Hem ne o öyle kızıyla birlikte kendini parçalayıp ağlaması. O bir anne olarak aynı Cihan gibi metanetlı olup kızına: “kızım sen kaf dağının arkasındaki kötü büyücünün evine gitmiyorsun seni 15 sene bakmış büyütmüş annenin ve seni çok seven abinin yanına gidiyorsun ve babanda hep yanında olacak. Okul çıkışı gelirsin hergün görüşürüz. Hemde mahkeme bitinceye kadar Dilara annen ve abinle son olarak beraber zaman geçirirsin deyip ortalığı yatıştıracağına “Geç Buldum, Çabuk Kaybettim” şarkısını söylüyor. Hep diyorum ya benim Gülseren’i anlamam mümkün değil . Devamı var.
31.05.2015 - 15:54
0   0

Semire-lyasolfami demiş ki;
Canlar! bu bir azeri şarkısı ve de benim çok sevdiyim bir sanatcıya ait. / Daha ben senin için geçilmiş yolam, /Okunmuş kitapım, derilmiş çiçek. /Dönüp bundan böyle kızıl da olam, /Ya da taş parçası, neğine gerek? /Kıyma aşkımızın genclik çağına, /Son bahar hasret çeker yaz yaprağına /Ölmüşüm, kalmışım neğine gerek? /Nerde kocamışım neğine gerek? /Zaten her çiçeyin ömrü bir derin. /Göysünde nar gibi yetişip yürek! /Neğine gerekdir yorğun ellerim? /Dalğın hayellerim neğine gerek? /Yetişir kulağına uzak sorağım, /Yakın ülfetimin derdini az çek, /Neğine gerekdir solan yanağım? Artık solan dudağım neyine gerek?
30.05.2015 - 16:33
0   0

MSFIGO demiş ki;
Eski dizilerin bir ayri tadi vardi. Hatirla sevgili, cemberimde gül oya, yaprak dökümü vs.
30.05.2015 - 12:19
0   0

TC Berran demiş ki;
Merhabalar., SELIN'cim Lalemcan ve tüm yorumdaslar GEZI PARKI yildönümü ile ilgili olarak GENCO ERKAL in yönettigi "BOYUN EGMEGENLER'IN SARKISI " videosunu izledinizmi?? tavsiye ederim.:-))
30.05.2015 - 09:09
0   0

TC Berran demiş ki;
Merak etme ! 10 ad. yeni Dizi basliyor...İyi geceler ve sevgiler:-)
30.05.2015 - 00:45
0   0

Semire-lyasolfami demiş ki;
MADEM DİZİ TATİLE ÇIKIYOR, O ZAMAN NE YAPACAĞIZ?!!! ACELE KARAR VERİN, BEN BİM-de kararlıyım. Hem iyi oldu. Dilaraçı, Gülserençi davasından da kurtulacağız demek ki, Öpüldünüz
30.05.2015 - 00:11
0   0

Daha Fazla Yorum
Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler