Paramparça 23. Bölüm izle
Özet: Gülseren ve Hazal, içinde bulundukları taksinin düştüğü inşaat çukurunda ölüm ve yaşam arasında gidip gelirken, yalıdaki gündem bambaşkadır. Dilara, Hazal’ın okulda yaptıklarının üzerine bir de Rahmi Bey’in, at çiftliğini yakanın Hazal olduğunu söylemesiyle öfkeden deliye döner. Hazal’ı yalıdan göndermek konusunda artık hiçbir tereddütü kalmayan Dilara tam bu sırada kazayı öğrenir.
Yayınlandı: 04/05/2015
Su Gülseren Cihanin metresi oldu. Dilara keske sunlari bir vursa iyi olur. Sesi ne igrenc. Bagirtisi. Hele surat ne ole ya?
TC Berran demiş ki;
Sevgili SELIN'cim ve arkadaslar.Ben ANNELER GÜNÜnü herkesden önce "DÜNYA TATLISI ANNECIKLER..." diye hitapla kutlmitim. Tabiiki herkesinknii cok begendim.VEEEE cok sevdigim ÜYO nun ki, unutmamissin sagol canimmm..:-)) LaLemcana elbette yazdim(onunda yüregine saglik...:-), sana yazdim,Semirecana yazdim ancak SANSÜR dolayisiyle yayinlamadilar:-((( Hikayelerinde SUPER di ipek kalbine saglik. Yeni sayfaada bulusmak üzre KADIFEKALE dolusu sevgiler ve öpüuyorum cok*_*
Nese demiş ki;
Su Cihan ne bicim adam? Karisini herkesin önünde kücük düsürüyor, Gülsereni övüyor. Dilara su adami hemen bosasin. Ben sadece kagit üzerinde evliyim masalini cogu kisiler söylüyor. Böyle erkeklere inanan kadinlardada kafa yok. Gülserende bana metres dediler diye aglamasin. Bile bile evli erkekle gez toz, ondan sonrada agla. Böyle kadinlari hic saygim yok. Evli adami bosattir karisindan.
Ayisigi demiş ki;
HELAL sana YaGMuR sana cani gönülden katiliyorum. Tabiki Adminlerede.
Semire demiş ki;
Sevgili Yağmur hanım! Dokunduğunuz noktaya ben de deyinmek istiyorm. Gülzel kardeşim! Sen de takdir edersin ki, birileriyle sanal alemde bile olsa uzun zaman yazışırsan eger, er ya gec bu yazışmadan doğan ilişgiye bir ad koyman gerek. Yani yazışdığın o kişiyi ya duşman, ya da dost olarak görürsün. Bu nedenle birilerinin burada kurduğu dostluklara bence kızmamak gerek. Dünyanın farklı bölge ve kültüründen olan insanların bir-biriyle selamlaşa bilmesi bile bence çok güzel.Tartışma konusunda haklısınız. Ama dikkat ederseniz bu tartışmalar çoğu zaman diziyle alakalı partlak veriyor. Kimisi bir, kimisi diger karakteri çok sevdiyi ve toz kondurmamaya çalışdığı için bazen agresileşmelere kadar konu büyüyor. Bizim yapa bileceyimiz eger elimizden gelirse, tarafları sakinleştirmek, olayların üzerine gidib yanğını bir az da körüklemek deyil. Saygılar, efendim
Semire demiş ki;
SEZZY-cim! Hoş geldin canım. Baş sağlığı dilekleri için teşekkür edeirm. Dostlar sağ olsun. Güzel kalbli ablam benim! Buraya gelmen büyük jest. Zeki Alasya için ben de üzüldüm. Ölen diger çahs için yazdıklarına katılıyorum. Zaten o kadar çok, yani 92 yaş yaşaması yaptıklarının mutlaka hesabının sorulacağı zamanı bekliyormuş demektir. Bildiyim kadarıyla hakkında mahkeme kararı bile var, ama sağlığıyla alakalı hapse girmedi. İlahi adalet diye bir şey var. Bunu hepimiz iyi düşünmek zorundayız. Öptüm
YaGMuR demiş ki;
ADMIN lütfen ben burda dizi yorumlarini görmek istiyorum birilerinin kankaligini birbirlerine vicik vicik sevgi yazismalarini ve ÖZELLIKLE TARTISMALARINI GÖRMEK ISTEMIYORUM LÜTFEN BUNA BIR DUR deyin ARTIK Dizi hakinda yorum yailacaksa amenna
Admin Notu: İlkokul çocuklarına 1 kere söylesek anlarlar fakat burdaki yorumculara 1000 defa söylememize ragmen hala anlamıyorlar. Biz artık diyecek söz bulamıyoruz bu arkadaşlara
SELİN demiş ki;
LaLem“cim herzamanki gibi beni yine şımartıyorsun. Teşekkürler. Seninde ÜYO seçimin çok güzeldi. Mutlaka BERRAN’cımın da hoşuna gitmiştir. O da ÜYO sever. Onun anneler günü mesajını bu sene göremedim. Neyse yakında cicero tatili bitiyor ondan güzel bir şeyler aktarır bize mutlaka. İkinize de sevgiler./// SEMİRE’cim seninde iltifatlarına teşekkürler. Seninde tüm annlere hibe ettiğin kendi dizelerin de çok güzel . Yazmaya ve bizimle bunları paylaşmaya devam. Öptüm canım./// MSFİGO’cum benim yazdıklarımı doğru anlamışsın. Tabii ki yeryüzündeki kadınların büyük bir çoğunluğu devamlı ailesine hizmet ediyor ve bunu hizmetçilik olarak görmüyor ve zaten bizlerin yetiştirilme tarzı da öyle. Ama bu ne derece doğru durup durup bir düşünmemiz gerek. Bilhassa hem çalışan hemde evinin işini yemeğini aşını, çocuk bakımı yükünü üzerine alan, devamlı ailesini seven ve sevgisini göstermek zorunda olan fedakar bir kadın ve anne olunca takdir görmenin ne ağır bir yük olduğunu artık kadınların 22. yüzyılda farketmesi gerek. Zaten bir kesim bunun farkında ve allahtan bu kesim gün geçtikçe büyüyor. Benimde dahil olduğum bu grup kadınlar annelikle ev kadınlığını artık herşeyi kendi elleriyle yapan kadın ve anne makbuldür idefiksinden kurtulmuş ve herşeyi en iyi koordine edebilen ve bu koordinasyon sırasında eşe, çocuklu bir aileyse babaya ve çocuklara da görevler dağıtan bir menejer olarak gören kadınlar. Ama bu dizide devamlı Gülseren’in evinin her işini üstlenen, herşeyi kendisi yapan, hem çalışıp hemde 15 yaşındaki kızına bile sofralar hazırlayan, onun içinde devamlı iyi anne olarak övülüp, herşeyi hizmetçilerine yaptıran Dilara ile karşılaştırılmasının burada kadınlara hangi anne tipinin aşılanmak istediğini gösateriyor. Öyle olmasa zaten bu konular böyle üzerine vurgu yapılarak işlenmez. Bu da kadınlara bu 19. Yüzyıldan kalma tutucu “ iyi bir eş ve anne” bilincinin enjekte edilmesi demektir. Saç tarama sahnesinin bir kereydi ama orada verilen mesaj “Cansu’nun saçları asla Dilara annesi tarafından taranmamış, bu Dilara nasıl bir kadın ki kızının saçlarını bir kere bile taramamış, hizmetçilere taratmış, zavallı kız, Dilara annesi onu sevseydi böyle yapmazdı” mesajıydı. Kahvaltı sofrasını hazırlayıp Cansu tarafından “ne güzel sofrayı kendi ellerinle hazırlamışsın” devamlı annemin kendi elleri yaptığı kekleri ve yemekleri çok güzel dir sözleri ile verilen mesaj kadının çocuklarına kendi elleriyle birşeyler yapması iyi anne olma göstergesi, çalışmasına rağmen evinin işini kendi yapmakta diretmesi iyi bir ev kadını olma göstergesi dir idi. olarak Ben çalışan kadın olarak evimin işini tek başıma yapmıyorum. Eşimle birlikte yapıyorum. Aramızda tam organize bir iş bölümü var. Oğlum bizimle yaşarken onunda görevleri vardı. Bu görevler arasında sofrayı birlikte hazırlayıp kaldırmakta vardı. Şimdi senede bir defa görüştüğümüzde de birlikte kahvaltı hazırlamak ve sofrayı kaldırmak en zevkli uğraşılarımızdan biri. Birlikte bir şeyler yaparken duyulan bir hazda var bunda. Tabii ki bazen geç vakte kadar çalışmış veya herhangi bir sebepten yorgun eşime ve senede bir beni ziyaret eden oğluma ilk geldiği gün kahvaltı hazırlıyarak sürpriz yapıyorum ama bu bizim hayat felsefemiz değil, yani müstesna. Bu felsefe ve yaşam tarzı tek doğrudur ve herkes böyle yapmalıdır diye bir iddiamda yok. Onun için burada bize doğru ve güzel diye lanse edilen anne resmi benim yaşam felsefeme ters dedim. Gülseren gibi olan ve düşünen kadınlar çoğunlukta. Ama onlar çoğunlukta diye bende onlar gibi düşünmek ve bunu doğru bulmak zorunda değilim. MSFİGO’cum senin anlattığın hikaye türünden hikayelere çok rastlıyorum. İnsanlara aşılanan yukarıdaki türden bu tür anne nasıl olmalıdır felsefesi yüzünden sevgisini gösteremeyen annelerini, kendisini sevmiyor sanıp üzülen insan çok. Bu nedenle terapi gören bile var. Bu insanlara anlattığımız her insan farklı, sevgisini dışa vurabilen, sevecen, girişken insan var bunun aksi olanda. Bunların birini sevdiğini gösterme şekilleri de değişik. Mesele onu anlıyabilmekte. Anne tabiatına ters ve klişe davranmak zorunda değil. Çocukta onun tabiatına saygı göstermek ve onu o şekilde kabul edip sevmek zorunda. Dilara’yı örnek alırsa: çocuklarını öpüyor ama Gülseren gibi i,çine kokusunu çekerek değil ama onlara birşey olduğu zaman mutsuz oluyor ve yüzünden üzüntü ve korkusunu okuyorsun. Elinden geleni yapmaya çalışıyor. Herşeyi çok iyi organize etmiş. Hizmetçi tutacak durumda olduğu için her işi kendisi yapmıyor ama herşeyi çok iyi organize ediyor. Ahçısının yaptığı yemekler mutlaka çok lezzetli ve çeşitli. Yani çocuklar ev yemeğiyle büyüyor. Bunu illa annenin mi yapması gerek v.s İyi anneleik ölçüsü bu mudur? Bence değildir ama bu dizide tam bu vurgulanıyor ve sende bunu böyle anlamışsın. Sevgiler canım.
sezzy demiş ki;
Herkese Merhabalar, tum kadinlarin Anneler Gunu Kutlu Olsun. Sevgili Semire.cim, kuzeninin oldugunu yeni ogrendim canim, basin sagolsun, Allah sizlere sabir versin, nur icinde yatsin. Herzaman soyledigim bir soz vardir. Bu dunyadan gocerken geride sadece sevgilerimiz ve yaptiklarimiz kaliyor. Guzel seyler yapip guzelliklerle anilmak gerek. Sevgili hemserim Zeki Alasya.yi da kaybettik, Allah rahmet eylesin. O da ardinda o kadar cok guzel seyler birakti ki. Bugun birisi daha oldu. Onunla ilgili ise hicbir guzel sey soyleyemiyorum, onca yigidin, gencin, ustelik birinin yasi tutmuyor diye yasini buyutturup idam ettigi fidanlarla Ilahi Adalet mi desem bilemiyorum,onun olumu de onlari oldurttugu tarihe isabet etmis. Allah gunahlarini affetsin.
MSFIGO demiş ki;
Aysigi, öbür sayfada ben dizi hakkinda birseyler yazdim niye Berrana beni sikayet ettigin, Berraninda sana beni sikayet ettigini okudum. Buraya gelip ben TEK kere bile elestirmedigini okudugum zaman gülesim geliyor. Yoksa yazdiklarini sen unutuyormusun. Aylar önce bana simdi yazdigini Berranada yazmissin. DEJAVU buna derim.
Daha Fazla Yorum